Çevrimiçi

The Hours / Saatler

Yine kitabini okudugum icin once izlemeye korktugum ama keyif aldigim filmlerden biri, cunku edebiyattan sinemaya uyarlanan filmler genellikle bende hayal kirikligi yaratir ama bu kez aksine kitabin uzerine filmi izlemek keyifli oldu diyebilirim... Nicole kidman, Meryl Streep, Julianne Moore ve Ed Haris gibi, isimlerini agzimiza alirken iki kez dusundugumuz oyunculari bir araya getirmek gibi bir erdeme sahip olan "The Hours" farkli zamanlarda yasamis uc kadinin hikayelerini ayni aksam icinde birlestiriyor...

Uc kadin cercevesinde gelisen "The Hours" un hikayesine gelirsek ; 1923' de, Virgina Woolf(kidman) romani "mrs. Dallooway'i doktorlarinin ve ailesinin gozetiminde yazmaya baslamistir. 1951'de Laura Brown (Moore) kocasina supriz bir dogum gunu planlamakta, fakat Woolf'un romanini okumaktan kendini alamamaktadir. 2001'de Clarissa Vaughn (streep), AIDS"ten olmek uzere olan bir arkadasi icin odullu bir parti duzenlemektedir... Bu uc hikaye aslinda Woolf'un yazdigi, Brown'un okudugu, Vaughn'un yasadigi bir yerlerde kesismektedir....

Kurgu cok zekice ve hikayeler birbirlerine cok ozel noktalarda gecis yapiyor. Kitaptan senaryolastirildigi derin cumlelerden belli, belkide her cumlesinde hayati ve kendini sorgulama var... Kidman'in bildik, gozlerinin ici gulen bakisina rastlamadiginiz anlarda oyuncuyu tanimak neredeyse imkansiz... Streep ve Harris ve Harris'in cocuklugunu oynayan kucuk oyuncu da cok iyiydi... Moore'un oynadigi bolumler, (bu kadini Big Lebowski'ye ragmen sevmedigim icin degil) ceviriden mi yoksa kasitli mi yapilmis ayirdina varamadim ama daha zorlama, Oyunculuktan ziyade repliklerden kaynaklanan bir zorlama aslinda ki kitabi okurken dikkatimi cekmemisti. film bazen o kadar bunaltici oldu ki benim icin, iste o an fark ettim ben dorduncu hikayenin kahramani olarak saatlerimi sorgularken akisa kapilivermisim... yani bunaltici derken, film beni fazla etkiledigi icin onlar gibi hissettim, cikissiz,bunalmis, harcanmis...okudugum her detayi bildigim halde ve belki de en cok bu yuzden buyuk bir istah ve merakla izledim filmi... ayrica uc hayatin kisilikleri ayri ayri etkileyici...


Bonus... Halit Refig 1961 "Sevistigimiz Gunler" (Ohan Gunsiray, Fatma Girik, Sadri alisik)

"unutulan adam unutuldugu icin vefakar dostu saraba donen biridir"

"Sarhoslarda insandir Lale hanim"

"zahmet etmeyin Belkis hanim, lokmanizda gozum yok, bu kadar bayat bir parca icin dil dokmeyin"

__________________
You will naturally be submissive to a man that you trust to lead, even if you're a alpha female!