Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11 Ağustos 2016, 18:54   #12
Çevrimiçi
Julide
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Ehli-keyif Forum Üyesinin Müzik Rehberi




Ve adamım TOM WAITS

Bütün salaş barların fon müziği, geceye yenik discokeylerin kadim dostu, evlerde sarfedilen içkili cointli alemlerin katranlı sesi Tom Waits... 7 Aralık 1949' da Ponoma California' da doğdu. Sorunlu ailesiyle oradan oraya gezdi, çocukluğunun bir bölümü Meksika' da geçti. Tam da diğer ünlülerin başına geldiği gibi tartışmasız sorunlu ve içine kapanık bir çocukluk geçirdi.

60' larda San Diego' da bir kafede çalışmaya başladıktan sonrası bizi asıl ilgilendiren. Ufak tefek işler yapıp ekmeğini taştan çıkarırken sıkı bir Bob Dylan dinleyicisi Olmasıydı... Ve bir gün eski, bozuk, sokağa atılmış bir piyanoya sahip olduktan sonra 'efsane' başladı...

Kıyaslayabileceğimiz şarkı sözü yazarlarını bir düşünelim; Dylan, Lou Reed, Cohen ya da Neil Young; Waits'de hem hepsinden bir parça hem de bambaşka bir şeyler vardır. Gerçek yaşamında olduğu gibi Waits hem Dylan ve Young gibi çölü, yolları, doğayı yazar hem de Lou Reed gibi şehrin en girilmez ghettolarına kadar Büyük Elma'yı hisseder ve hissettirir...

Tom Waits şarkı sözü yazarı, besteci, aktör, şair, eleman.... Onu gösteri dünyasına heveslendiren iki akrabası oldu. " Çocukken sesimden nefret ederdim. Hep amcam Vernon gibi bir sesim olsun isterdim. Vernon amcanın testere gibi, çakıl taşı gibi bir sesi vardı. Onun ağzından çıkan her şey 'mühim bir laf' ediyor duygusu verirdi. Ve Vernon amcanın ne dediğini ilk söyleyişinde anlamanız gerekirdi, çünkü tekrar etmesini istemeniz cesaret işiydi. Sonradan Vernon amcanın sesinin niye öyle olduğunu öğrendim. Bir gırtlak ameliyatı geçirmişti ve doktorlar bir makasla, bir gazlı bezi içerde unutmuşlar. Yıllar sonra Vernon amca bir noel yemeğinde öksürmeye başladı ve o anda boğazındaki makasla, gazlı bez dışarı çıktı. Vernon amca işte sesini bunlara borçluydu, ben de Vernon amcaya... Robert amcam ise California' da, Le Verne' de bir metodist kilisesinde org çalardı. Her pazar onu dinlemeye giderdik. Robert amcanın evi darmadağın bir yerdi, giysileri oraya buraya saçılmıştı. Yatağını yaptığı görülmemişti. Kendi kendime 'işte sanatçılık böyle bir şey' diye düşünmüştüm. Sonra da anneme sormuştum 'anne, niye benim odam da Robert amcanınki gibi olmasın ki?' Annem de şu cevabı vermişti 'Tom, Robert amcan kördür'.

Tom Waits '74 Thunderbird ile çölde uzun yollara çıkmanın fon müziği, aşk acısıyla parlatılmış demiryollarının dip notları, sarı dişlerin ve sağlıksızlığın fenomeni... Akustik gitarla şarkı söylemekten çekinmediği küçük klüplerden birinde insanların karşısında ilk defa bourbon ve nikotinle yıkanmış sesiyle 'Hit The Road Jack' i söyledi ve gösteri dünyasına adımını attı. 1973'de, Frank Zappa' nın menajeri Herb Cohen'in yardımıyla Asylum Records'la anlaşma imzaladı ve Jerry Yester'ın prodüktörlüğünde ilk albümü 'Closing Time'ı çıkardı...

" Çok uzun yıllar oldu
Bakalım eski sesimi hatırlayacak mı?
Merhaba, Martha orda mı?
Ben Tom ve çok uzaklardan arıyorum
Parayı düşünme
Görüşmeyeli belki kırk yıldan fazla oldu
Ve şimdi Martha lütfen buluşup görüşelim,
Birlikte bir kahve içmeye çıkalım
Eski güzel günlerden, şiirden, romanlardan bahsederiz
Martha, sahip olduğum tek şey sendin, senin de ben
Yarınımız yoktu o zamanlar
Dertleri yağmurlu bir gün için saklardık
Şimdi çok yaşlı hissediyorum kendimi
Sen de öylesindir
Kocan, çocukların nasıl? Biliyorsun ben de evlendim
Ne güzel kendini güvende hissedeceğin birini bulmuşsun
Çünkü biz çok genç ve aptaldık
Şimdi ise olgunlaştık
Oysa o günler güllerin, şiirin ve romanların günleriydi
Ve Martha, tek sahip olduğum sendin, senin de ben
Biliyorum birlikte olmamız mümkün değil
Ama... seni seviyorum"

Dört duvar arasında küçücük pencerelerdeki betonarme ormanların fon müziği, sarışın köpüklü ve nikotinin yol arkadaşı, terkedilmişlerin kimsesiz gecelerinin harbi arkadaşı Tom Waits. Hendrix, Morrison ya da Cobain gibi bir efsane olamadı ya da bir aziz Dylan gibi ama yarattığı bir persona vardı ve bunun edebiyattaki karşılığı Charles Bukowski, çizgi romandaki karşılığı Mister NO idi...

To be continued...

Fonda: Tom Waits - Romeo is Bleeding

__________________
You will naturally be submissive to a man that you trust to lead, even if you're a alpha female!
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver