Çevrimiçi

Bir ortamdayken birisi hakkında konuşulması kadar hayatımda nefret ettiğim bir şey yok sanırım. Kişi bulunduğumuz ortamda yok ve hakkında türlü türlü söylemlerle rencide edici kelimeler kullanılıyor o sırada iç geçiriyorum "ben hiç böyle şeyler görmedim bu adamda" derken, adem sen ne düşünüyorsun diye bir soru aparatı tarafıma çevriliyor, ben de; "bilmem ki, böyle karakterde bir adam olduğunu görmedim hiç" diyorsun hoopppp direk toplar sana dönüyor, kesin Adem bunun yakın arkadaşı, kötülemek istemiyor bakışları yöneliyor üzerime. Neden gıybetini yapayım arkadaşım, herkesin kendisine göre nev-i şahsına münhasır bir kişiliği var, sen kötülüyorsun diye benim de senin vurun abalıya felsefenle bir tutum mu sergilemem gerekiyor? Adam kısa süre içerisinde nişan atmış, nerede ne yapacağını kestiremiyor belki, içsel bir yıkıma uğramış zaten, kırılmış kalple uzun bir süre nerede ne yapacağını bilmiyor olabilir, empati kurup o insanın dünyasına girebiliyor musunuz ki, yargılıyorsunuz. Her insanın kötü bir zaman geçirme süreci vardır, bu da o adamın sürecinden bir tanesi..

Gıybetin dibine vurun bir zamanlar dost/arkadaş dediğiniz insan için olsun bitsin kötü gününde değil mi? Adalet midir bu şimdi. Ne kadar tartışma, atışma, kavga gürültü izlemek isteyen boş gözler ve oksijen israfı insanlar var anlamıyorum... Muhtelif bir düşünce beyanında bulununca da senden kötüsü olmuyor.. Girer miyim ben sizin artık o dostluktan uzak, arkadaşını kötü gününde satan o düşünceleriniz pis kokuşmuş ortamına? Asla. Okumuş olmakla adam olunmuyormuş demek ki, bu da böyle biline.. Tarafsız olmak, hoşuna gitmeyen düşünceleri sessizliğinle bertaraf etme isteği bile artık bir işe yaramıyor, bunu anlamakta güzel oldu
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.