Geceden sabaha kadar Kısıklı ve Boğaziçi kö
prüsündeydim. 8 saat içerisine binlerce şey sığdırdım. Gördüklerim, fotoğrafını aldığım, fotoğrafını alamadığım nice şey var. Er ve erbaşlara kimse kötü söz söylemesin. Kuleli'nin önündeki sayısızca rütbesiz askerle konuştum. Bana söyledikleri tek şey "abi bir şey bilmiyoruz, sadece evlerinize gitmeniz söylendi" cümlesi oldu. Gerçekten haberleri yoktu. Çünkü bu askerlerin ekserisi hükümet destekçisi çocuklar. Onlara haber vermeleri düşünülemez. Subaylar, rütbesiz askerleri piyon gibi göz önüne atıp kendi ihanetlerini ve canlarını korumayı amaçladılar.
Gözlerimle gördüm ve fotoğraflarım. Orada halka ateş edenlerin tamamı subay/astsubay takımıydı. Durumun farkına varan askerler kendisine saldıran halka karşı silah çekmedi zaten. Hepsi bebek tipli insanlar. Fotoğraflarımdan bir tanesi, Bursa plaka araçla kö
prüye yaklaşan yüzbaşıya ait mesela. Papucun pahalı olduğunu görünce, üniformasını çıkartmış, arabayı yol ortasında bırakıp kaçmış. Bu ve bunun gibilerin hayatı bitmiştir artık.
Erleri konuşmayı bırakın. Asıl hainler tek tek adli işlem görüyor. Binlerce devlet memuru gözaltına alınıyor. Bu ihanetin hesabı artık tek tek soruluyor. Bu hainler köşeye sıkışan kedi gibi son bir çırpınışa girdiler ama büyük bir aptallık ettiler. Bu olan bitenler, ülke üzerinde plan yapan bir takım insanların artık millet faktörünü aşamayacaklarını görmelerini sağladı.
Zayıfladılar, tükeniyorlar.