Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01 Mayıs 2016, 09:21   #201
Çevrimdışı
Mara
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Düş'{üş}ler ~




Bir monologdaki yalnız adamdım hikayesi gereği hep yalnızdı çoğu zaman konuşmak için tanrıyı uydurması gereken, bazen meddahtım hayat sahnemde, öyle çok güldüler ki hiç anlamadım gülünecek ne vardı.
Ama çoğu zaman bir savaş filmi dekoruydu hayatım, kaç kez öldürüldüm, kurşun sırtımdan mı gözümün içinden mi yahut kalbimden mi daha fazla girdi vücuduma hatırlamam. Hepsi rol icabıydı, nefes bile alıyordum vurulduğumda, öldüğüme inanmadığımdan mı ki hep tekrar karşılaştım ölümle, bilmem.
Kanrevan diye bir kelime duydum bir gün gökte uçan kuştan, sonra ağaçlar fısıldadı zamanın kanatları olduğunu, kuş sandığım aslında uçup giden zamanmış, trajedi taşırmış kanatlarında arada üstüme düşen onlarmış çimlerde uzanırken, halen bilmem.

Yanılgıyı gördüm bir gün uzakta gölge gibi durdu, farkettim. Bildiğimi sandığımı ama aslında hiç bilmediğimi sustu bana, anladım.

Tek başıma dünyada dolaşıyordum, o zamanlar zaman kuştu, ağaçlar insanı tasarlıyordu, çimler ve gökyüzü vardı işte yalnızca. Trajediler yağıyordu, güneş daha doğmamıştı, Tanrıyı yeni yeni uyduruyordum, insandan haberim yoktu. Kendimi bir parçası sanıyordum gökyüzünün oysa toprağın parçasıymışım. Kavramlar çatlayıp dağılmamıştı kristal kayalar gibi duruyorlardı tepelerde, tanrıyla konuşmaya çalışıyordum ama daha tam delirmemiştim, hep monologda kalıyorduk.

Sonra zaman uçtu, kaf dağını keşfetti, ejderhaları, ankaları getirdi ağaçlara, çok yaşlı bir ağaç seni anlatıyordu; kocaman bir su olacak diyordu, ağaca, kuşa, toprağa her şeye yetecek, dünyayı kaplayacak adına Deniz diyeceğiz ama fazlası hep ölümü doğuracak diyordu, biz o yaşlı ağaca çok güldük diğer ağaçlarla çünkü bizce o tam delirmişti biz daha yoldaydık.

Sonra bir sabah uyandık gaflet uykumuzdan, ayaklarımızın dibinde parlayan şeyler vardı, mavi ve çok fazlaydı yaşlı ağaç seslendi; bakın işte geldi, demiştim size dedi. Biz seninle o zaman tanıştık, korkulacak bir şey yok gibiydi şeffaf ve temiz görünüyordun oysa neler yutmuşsun, neler katmışsın içine. Ölümü ve yaşamı barındırmasaydın biz sana hep güvenecektik ama sen dünyaya geldiğin gün çelişkiyi kattın aramıza. Çelişki ki; bir daha iki yakamızı bir araya getirmeyecek olandı.

Dünya öyle güzeldi ki ve biz tam da deliriyorduk sen gelmeseydin.


giz.
01.05.2016 * 09:19

__________________
Ey iki adımlık yerküre; senin tüm arka bahçelerini gördüm ben.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver