Çevrimdışı

her zamanki yoldan, her zamanki adımlarla yürüyordum. her zamanki gibi bir zamandı. bir şarkı duydum. durdum. dinledim o şarkıyı. dinledim, bekledim, dinledim. dinledikçe alıştım, alıştıkça dinledim. dinledikçe sevdim o şarkıyı. ama kalbim acıdı. çok acıttı kalbimi. yıktı geçti. bir süre daha dinledim. sonra kalbim acımasın diye dinlemeyi bıraktım.

yine bir gün yolda yürüyordum. yine bir şarkı duydum. bu şarkı o şarkıya pek benzemiyordu. korktuğum için dinler gibi yaptım önce. dinlememek için direndim ama bir yanım yine dinlemek istedi. sebepsiz istedi. dinledim, bekledim ve yine kalbim acıdı. acımaz sandım ama yanıldım. bu defa şarkılara olan inancımı da sildi, bitirdi. bin bir güçlükle toparlanıp, yapıştırılıp birleştirilen parçalar bu defa yok oldu. bu kadar.