Tekil Mesaj gösterimi
Alt 22 Ocak 2016, 08:58   #87
Çevrimdışı
Mara
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Düş'{üş}ler ~




Bir şehri ve bir adamı daha terk etme vakti geldi. Çocuk gözlerini, kayıp ruhunu defalarca öptüm, uyurken sana korkunç masallar anlattım, bu masalların bizi nasıl öldüreceğini fısıldadım. Uyandığında hiçbirini hatırlamıyordun. Nefesimi kesiyor yola devam ediyor oluşun, beni hiç sevmiyor oluşun. Ben rüyalarımda seni babandan bile korumaya çalışıyorum. Öyle hoyratsın ki hiç tutkulu güçlü aşık kadın rolünü alamadım üstüme hep annen gibi hissettim, seni ben doğurmadım adam ama ben büyütür-düm annenin yorulduğu yerde ben koşar-dım biliyorsun. İyi kadınlar insanı değiştirir dedin ya, onlarla daha zor, daha öldürücü dedin ya bir gece koynunda uyurken bana, aslında her kadının içinde ikisi de var. Ardımda çok ceset var, nefret eden eski sevgililer atlasımdan bir hikaye anlatırım istersen sana ama sana gelince kendi düşüşlerimi bile görmeden koşmak istiyorum, içtiğin kahveden oynadığın oyuna kadar her şeyin tam olsun, istediğin gibi olsun istiyorum, hiç yalnız hissetme, o geçtiğin yollardan bir daha tek geçme istiyorum. Ben hiç aşık olmamışım, o kadar iyi biliyordum ki oysa aşkı; şiirlerden, hikayelerden, filmlerden, çevremdeki insanlardan, geçmiş ilişkilerimden hepsinde öğrendim sandım aşkı hepsinden sağ çıktım sandım şimdi durup içime baktığımda ben hayatımda yaşadığım her duyguyu abartmışım sadece, ben hiç hissetmemişim, ben gerçekten hiç sevmemişim, hiç nefesim kesilmemiş.

Seni öyle çok seviyorum ki, kendimi de o kadar iyi tanıyorum ki ben gidiyorum. Son günlerde sürekli saldırmaya başladım sana, keyfini bozmaya, rencide etmeye başladım, acımasızlaşıyorum. Öldürmeye çalışıyorum, tüketmeye çalışıyorum yine. inanmak istemiyorum beni hiç sevmediğine. Sana balkonda içtiğimiz gece, sana sarılıp başını göğsüme yasladığımda ‘deniz ben seni bırakıyorum, bugün son. birhan ne güzel demiş öyle hatırlayalım -ben seninle mutsuz ama bahtiyardım sevgilim-’ demiştim öpmüştüm seni, sonra dönüp bana ‘birgün illaki gideceğini biliyordum bana yenilmezsen kendine yenilip yine de gidecektin biliyordum ama senin sevgin beni gururlandırıyor, senin gibi özel, akıllı bir kadın tarafından sevilmek beni gururlandırıyor giz’ demiştin sonra da bana ‘dünyanın en güzel ilgisi senin sanırım, kaç sabahtır uyandığımda kulağımdaki çınlamalar bile olmuyor, gizem sen yumurtaya bile ilgi göstersen güzelleşir ki o’ demiştin.. O gün o balkonda bırakamadım seni, o konuşmann devamında beni çok kırmış olmana rağmen sadece kalktım gittim aynı günün gecesinde saat 4te bahçede omzunda ağlıyordum.. Ben sana yanında kaldığım süre boyunca hep yenildim. En son gün sahafın önünden geçerken kafka’nın kitabını gördün almaya kalktın çok acımasızca saldırmıştım, sonra en sevdiğin yazar Bukowski’den devam edip aslında senin düşlediğin hiçbir şey olmadığından, olamayacağından, tüm o kitapları yemek gibi gördüğünü yediğini ve sıçtığını hiçbir şey alamadığından bahsettim gülümsedin, her saldırdığımda gülümserdin önce sonra beni haklı çıkartacak argümanlar söylerdin ‘tabiki öyle..’ ile başlayan cümleler kurardın gözlüklerinin altından bana bakardın susmadan önce. O gün en acımasız şeklimle saldırmıştım, içinde bir yer kırılsın istemiştim, kırıl ki saralım istemiştim ama öyle olmadı. Annen bunu sana hiç yapmazdı, annen sen kafkayı alırken sevinirdi duygusal şeyler de okusun, bu gardında duygu da olsun derdi mutlu olurdu ama ben kafkayla öyle özdeşleştirdim ki hayatım boyunca kendimi aynı drama gözlükleri, aynı hüzün hırkası bende de vardı hep.O’na ilgi duyduğunu, kalemini sevdiğini söylediğinde sinirlendim fırtınalar koptu içimde ‘anlamıyorsun kafka’yı, anlamıyorsun beni!’ diye saldırmak geldi içimden, seni sarsmak geldi içimden saldırdım. Sonra çok konuşmadık yolda yürüyorduk tekele girdik şarap ve bira aldık sahile indik çimlere, en son çimlere gittiğimizde dizlerimde yatmıştın çok eğlenmiştik o gün birbirimize en uzak noktalara oturduk, açtığım şarkılara kızardın hep, o gün hiç kızmadın, black sabbath açtığımda sen bunları sevmezsin gönlünce aç şarkıları dedin sonra da çantamdan kafkayı aldın kitaba göz gezdirdin pek konuşmadın gözlerindeki ışıklar zayıfladı kalktım sigaramı şarabımı aldım deniz kenarındaki kayalıklara gittim denizi izliyordum,yanıma geldin bir an mutlu oldum çünkü ben ne zaman uzaklaşsam ortamdan hemen gelirdin sarardın, sarmadın bu defa ‘ben duramıyorum, gidiyorum’ dedin, yüzüne baktım sadece, sakallarına değdim tamam dedim sarıldın, sarılmadım, öptün, öpmedim durdum öyle kayalıkları geçişini, çimlere basışını, caddeyi geçip gözden kayboluşunu izledim. Ben seni en son giderken gördüm..

O günden sonra gelmedin bir daha, konuşmadık. Ben bugün gidiyorum, bir şehri terk ediyorum, seni terk ediyorum, olmayan bir adamı ne kadar terk edebilirsen o kadar terk ediyorum seni.. Sana bir akşam sokakta yürürken #şiirsokakta yazılarından görmüştük ve ‘birgün seni ve bu şehri bırakırken bir duvara -ben bu şehire sana olan inancımı bıraktım, giderken..- yazacağım demiştim, yazamadım ama bıraktım..



giz* 19nisan2015'

__________________
Ey iki adımlık yerküre; senin tüm arka bahçelerini gördüm ben.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver