İrc Forumları
Ben hiç kimseye güvenmeyen, paranoyağın önde gideni bir adamım. evden laptop'u kapatıp mı çıktım yoksa kapatmadım mı çıktım diye eve tekrar geri girip laptop'u kapattığıma emin olduktan sonra bile tekrar geri dönüp kapağını tam kapatarak emin olabiliyorum ancak. arabayı kitledikten sonra geri dönüp önce kapıyı zorluyorum açılıyor mu diye, açılmazsa cep telefonuyla ışık tutuyorum kilit gömülü mü diye, en son da tekrar kilitle tuşuna basıyorum ki garanti olsun. sonra "lan şimdi kitleye bastık bu geri zekalı yanlış anlayıp açılmasın" diye düşünüp başa dönüyorum. kendi arabam olsa bu kadar olmaz da babam ağzıma sıçar valla. geçen arabayla bir yerden bir yere gitmem 15 dakika, arabayı park etmem 10 dakika (park edemiyorum evet) park edişimi kontrol etmem 10 dakika sürdü. eve 35 dakikada vardım sanki şehir dışından geliyorum.
ama ben irc forumları sayesinde geçen gün tabularımı yıktım bambaşka bir insan oldum. galiba. tam emin değilim ama bir şeyler değişti.
10 gündür evden çıkmıyordum. artık ölmek üzereyim böyle ama çıkacak bir bahane bile bulamıyorum kendime. sabırsızlıkla beşiktaşımın avrupa ligi maçını bekliyorum ki hayatıma heyecan gelsin. maç günü geldi gerçek arkadaşlarımdan birini aradım ben beşiktaş'ı sevmiyorum ya izlemeyelim boşver dedi. senin agzına töbe ya dedim. kapattım. bugün de evden çıkmazsan oksijen yetmezliğinden gebereceksin bir şey yapman lazım dedim. gittim twitter'a öylesine maç izleyelim mi beraber bana ulaşın diye yazdım. kimseden ses çıkmadı. ben de olayı tamamen şakaya dökeyim sap gibi kaldık ortada böyle diye evinde d-smart olan varsa yeşil kutu pringles ice-tea şeftali alır gelirim dedim.
adamın biri çıktı eve çağırdı beni gel d-smart var dedi. işte ondan sonra sen benim böbreğimi çalar mısın, çalarsan kaça satarsın. sizin ev soğuk mu, böbrek soğukta beklesin diye muhabbet ettik, sonra evi tarif etti. gittim arabayla abi dedim ben geldim in. adam indi üstünde beşitaş forması, altında şort, ayağında terlik. ben arabayı park ettim saçma sapan bir yere. lan bu böyle olmadı dedik. sen burdan geri geri gidip sonra da şöyle yapıp şuraya girebilir misin dedi. yok dedim ben onu yapamam sen yap. adama verdim arabanın anahtarını. geçti direksiyonun başına. ben arkada bekliyorum. şöyle hafif bir ileriye gitti. içim gıcıklandı benim. bir ürperti geldi böyle.
daha ilk kez 1 dakika önce gördüğüm, hiç tanımadığım bir adama arabanın anahtarını vermişim, ruhsat falan içerde. adam basıp gitse yüzyılın en büyük mallıklarından birini yapmış olucam. türkiye'yi bırak amerika'nın reality show'larına meze olurum. böyle dolandırıcılık mı olur lan, içimden yok lan yapmaz diyorum ama kendimi de tutamıyorum. bir yanım git "in lan arabadan sen kimsin olum" demek geçiyor. bir yandan diyorum sakin ol üstünde galatasaray forması, altında şort terlik olan adamdan zarar gelmez. herifte gözlük var bir de.
hayır arabayı alıp götürse babama ne derim onu bile düşündüm o an.
-baba arabayı çaldılar
+nasıl çaldılar?
-ben verdim anahtarı
+vale falan mı kime verdin lan anahtarı?
-bilmiyom hiç tanımıyom ilk kez gördüm çok güvenilir bir tipe benziyodu gözlüklüydü, şort giymişti ayağında terlik vardı. dedim ki buna anahtar verilir.
yemin ediyorum evi ateşe verirdi. neyseki böyle bir şey olmadı. adam arabayı park ettikten sonra arabadan çıktı, bir hışımla elinden anahtarı kaptım. daha sonra yeşil kutu pringles, ice tea şeftalimizi aldık ve bu arkadaşla eve girdik.
adamla o gün tanıştım, 1 dakika önce ilk kez gördükten sonra arabanın anahtarını verdim, bundan 2 dakika sonra adam beni evin içine aldı. içimden töbe estağfurullah bu adamla benim aramda nasıl bir ilişki oldu, lan benim burda ne işim var diye düşünüyorum. eve girdim, ev de aile evi çıktı. kardeşiyle falan tanıştım. işler gittikçe enteresanlaşmaya başladı. 10 senedir tanışıyorduk da hasret gidermeye gelmiştim sanki. bebekliklerini biliyor gibiydim. "anne baba iyi, kuzenler falan?" diye sordum sorucam. daha sonra bir arkadaşları daha geldi eve.
adam çocukluk arkadaşlarıymış, beni ilk kez gördüğü için sorular soruyor o. ben cevaplıyorum falan. sonra benim arkadaşım gibi görünen ancak daha bugün tanıştığım adam da bana aynı minvalde sorular sorunca:
-olum hadi ben bu adamı tanımıyorum soru soruyorum. sana noluyo lan?
burda derin bir sessizlik oldu. cevap veremedik.
-kimsin lan sen? kim olum bu adam?
diye bir soru soru gelecek diye bekledim ama gelmedi. içerde d-smart açık, beşiktaş'ın avrupa ligi maçı oynanıyordu ışığı ve sesi görünce kapıyı açık bulup evin içine dalmış gibiydim adeta. ki aslında bir bakıma da öyleydi. beşiktaş gol atıyor birbirimize çak yapıyoruz, bir yandan da "nerdeyim anasını satayım, halılar da güzelmiş yalnız" diye geçiyorum içimden. maç bitti, kazandık. abi ben kaçayım o zaman memnun oldum çok dedim. her zaman beklerim sadece maçlar falan değil hiç arayıp sormuyorsun ayıp oluyor dedi. tamam dedim.
neden böyle bir şey yaptım bilmiyorum ama sanırım ölmeden önce yapılması gereken 100 hareketten 3'ünü 5'ini geçen gece yaptım. ama valla bir rahatladım lan. dün gece eve dönünce arabayı 10 dakikada park ettim yine ama kitledikten sonra "tanımadığın adama veriyosun anahtarı, defol git lan kitledin işte" dedim. gittim eve.
hiç bilmediğim bir evde, hiç tanımadığım insanlarla avrupa ligi tarihimizin en zor maçını seyretmem, ilk yarı 1 tane atıp arkamıza yaslanmamız baya ilginç oldu. millet totem yapıyorum diye evde atkıyla oturur, en sevdiği formasını falan giyer, en fazla ***** kalkıp öyle izler maçı. benim totemim çok zor oldu lan. her seferinde tanımadığım adamların evine nasıl dalcam şimdi ben. devre arasında yalnız kalınca aramızda geçen muhabbet:
-ben de burdayım ha
+olum sana da öylesine gel dedik geldin. manyak mısın nesin Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
-abi... benim için de sürpriz oldu. ama ben normalde böyle bir insan deği...
+tamam lan tamam şaka yapıyorum Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. ne zaman istersen gel
-allah allah?
+biz de normalde tuttuğumuzu eve sokmuyoruz herhalde
-ben bilmem artık.
insanlara güvenmek lazımmış biraz. bundan sonra böyle hacı. yetti artık. siz yine de tedbiri elden bırakmayın, böyle anlattık diye denemek için yolda ilk gördüğünüz adama "du bakalım nolcak lan" deyip arabanın anahtarını verecek değilsiniz herhalde ama bu havada şortla, terlikle aşağı inen adama da güvenemeyeceksek... gözlük de takıyor adam. napayım yani. gerçi çok uzun sürmez totomu keserler benim zaten de hayırlısı artık bana ne, yetti böyle yaşadığımız.
içim içime sığmıyor şu an. yarın gece de tuzla da 100 tane kıza çıkma teklifi edip 100 popüler cevap arıcam. ertesi gün de güzelyalı'da soyunup çıplak denize atlarım artık. beni kpss denilen boktan serüvenimde hayatta tuttuğun için, hayatımdaki birçok güzel saçmalığın odağında olduğun için ve bunları deli gibiburda paylaşıp herkese "kim la bu manyak"dedirtebildiğin için teşekkürler irc forumları, teşekkürler türkiye.
Not : yukarıdaki olay tamamen hayal ürünüdür.Anlatmak istediğim bu kadar güzel ortamı olan bi forum bulmuşsunuz tadını çıkarın ve insanlara koşulsuz güvenmeyi öğrenin.Paranoyak yaşanmıyor gençler.
Not 2 : Yukarıdaki açıklamayı neden yaptım biliyor musunuz. Benim yazdıklarımı gerçekden yaşadığımı sanıp yazılarımın altına yorum yapan arkadaşlar oldu.Hatta böyle gidersem psikolojik sorunlarım olabileceğini düşünen bi kategori moderatörü bile var bu forumda.Olsun seviyorum hepinizi ve güveniyorum.
Not 3 : bak yemin ederim yazı ironidir başıma gelmiş bi şey değil.Güvenin birbirinize demek istiyorum vallahi bak. |