Çevrimdışı

Dünya gündeminde son yıllarda her ne kadar nükleer araştırmalarla adı geçse de kendi halinde etliye sütlüye karışmayan anca zaman zaman Türkiye ye ses eden, fırsat buldukça üstünlük kurmayı planlayan haricinde kimsenin sallamadığı bir ülke. Medlerden veya perslerden itibaren referans alırsak atalarını çağlar boyunca topraklarında kurulan uygarlıkların sayısı oldukça fazladır. Bu da o coğrafya da kültürel hareketliliğin fazlalığını gösterir. Konum olarak önemli bir coğrafya da olması da aynı zamanda batılı devletlerin gizliden gizliye her daim planlar yaptığı bir ülke haline getirmiştir. Gerek halkı gerekse dini İslam Devriminden önceki halleriyle gelseydi bugünlere, sanırım Türkiye kadar Amerika müttefiki bir ülke olurdu. Her ne kadar dini rejim baskın gelsede, baskılardan bunalmış halk/genç nüfus ilk fırsatta rejim değişikliği için adımlar atmaya başlayacağı bu büyüklükte bir ülke için zorunlu gibi geliyor. Cumhuriyet ile yönetilen bir devlet olması da değişikliklere imkan tanıyor. İran ın dini darbeyi yediği zamanlardan daha büyük tehdit olmayacağı ortadayken İsrail'İn kalkıpta hala İran ı bir tehdit olarak görmesi kendi suçunu bastırmaya çalışan bir cani olarak gösteriyor Netanyahu yu gözümde.