Tekil Mesaj gösterimi
Alt 23 Mayıs 2015, 14:12   #246
Çevrimdışı
Melodram
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: her şey anını bekler




''Ya ben sizi çok özleyeceğim.''
Samimi olup olmadığını sorgulamadan şu cümleyi üst üste duymak beni bile hiç özlemeyeceğim insanları özlemeye sevk etti. Üniversite hayatım boyunca az insan, aşırı huzur, çok huzur, sonsuz huzur anlayışını dibine kadar yaşasam da, bulduğum az insanla bile aslında pek de beraber olmamışız gibi hissettim. Hatta çoğu zaman okul arkadaşlıklarım hep zorunluluktan olmuş benim ama bu sefer her ne kadar uzak gibi olsa da, iş sona gelince insan pek de uzak hissedemiyor kendini. En güzel yanı da, aynı semtte olmamızdan dolayı kopmayacağımıza kendimizi inandırmış olmamız. Öyle mi olur bilemiyorum, olmasa özler miyim onu da bilemiyorum. Ben özleme duygumu da kaybetmişim sanırım. En son ne zaman birine ''seni çok özledim.'' dedim hatırlamıyorum. Şimdi şaka maka, girdiğim andan beri bünyemdeki isyan damarlarını tavana çıkaran okulda son sınavlara gireceğim, derken burada seneye girecek üç sınavı olduğunu hatırlatıyor kendine yazar ve içinden minik minik küfürcükler savuruyor. Sonlar her zaman can sıkıcı mı olur? Sondayım ama neden mutluyum? Çünkü bu bir yandan sevmediğin bir şeye verdiğin mücadeleden zaferle ayrılmak gibi bir şey. İstemediğin bir şey karşısında, ne olursa olsun yılmamayı tercih edip sonunda kurtuluşunu ilan edip, özgürlüğe koşmak gibi bir şey. Asıl sorun bundan sonra mı başlıyor peki? Kesin öyledir. Kesin 2-3 yıl ben yine ben olmaktan çıkar, yine 10 yıl öncesini sorgular, sonra yine bugüne dönüp, yarınlar için savaşmayı seçerim. Seçerim de seçmesine, yeterince savaşır mıyım? Bilmiyorum. Bilmemek de ne güzel bir şey aslında, bilmiyorum. Faruk Eczanesini de bilmiyorum ben, Faruk Kıraathanesini de bilmiyorum. Özgürleşeyim derken daha da tutsak olabilme ihtimalimin var olduğunu biliyorum mesela. Bu da şimdilik yetiyor.
5 yıl sonra çıkıp da 15 yıl öncesini sorgulamam ümidiyle yürüyorum ve neden benimle hiç alakası olmayan insanlar bile benden bir şeyler bekliyor diye sinirlenip duruyorum. Bu sinirlerin bir anlamı olmalı, diyor şarkıda. Çünkü sabahlarda bir anlam bulamadım henüz, muhtemelen sinirlerde vardır bir şey, öyle değil mi?
En başa dönecek olursak, ben de sizi özleyebilirim. Birilerini özlemeyi öğrenirim belki böylelikle ve koşa koşa size gelir teşekkür ederim. Şimdi sarılalım sıkı sıkı, kaburgalarımı kırar gibi sarılan insanları severim. Sonra ayrılalım, iki yıl sonra düğün davetiyelerinizi yollayın bana! Koleksiyon yapacağım, diyeyim. Ah aman be, her duygusallığı da hiç etmesem olmuyor. Hadi sarıldık. Kesin görüşürüz ve arayı açmayız. Seni yenerim ben demiştim, veni vidi vici.

__________________
If you can't measure it, it doesn't exist.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet sohbet