21 Mayıs 2015, 14:59
|
#2 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: Yalakalık ve Yağcılık Üzerine..
Bu durum okul çağında, hatta aile içinde de başlıyor olabilir, daha sonra toplumun şartlarına göre daha da güçlenerek ilerliyordur. Mesela küçük bir çocuk annesinden bir şey istediğinde ve annesi bunu reddettiğinde daha sonra çocuk kendince farklı yöntemlere başvurur, daha uslu olmaya çalışır, annesinin sözünü daha çok dinler böylelikle annesinin gözünde puanları bir bir toplamış olur ve o istediği neyse ona ulaşır. Bu çok masum duruyor ama böyle başlaması muhtemel veya okul çağında, okulun en popüler insanları ne yapıyorsa onu yapmaya çalışmak, onlar ne dediyse doğruymuş gibi kabul etmek diye de devam eder. Haliyle küçükken yalakalık olarak algılamadığımız şeyler, ileride alt yapımızdaki tecrübelerimizle birleşerek çok daha büyük, hatta insanı delirten yerlere ulaşıyor. Günümüzde de oldukça yaygın olması, ''dostunu yakın tut, düşmanını daha yakın.'' mottosuna atıfta bulunurcasına birbirini sevmese de çıkarları için her şeyi yapabilen insan toplulukları oluşturuyor. En güzel örneği de ülkeyi yönetenler değil midir? Hepsi her haltı yerken ve birbirlerinin ne halt yediklerini başka ortamlarda haykırırken, dışarıda kalan inşalara karşı beraber gözükme çabaları güzel bir yıkama yağlamadır. Elde edeceği gücü bir başkasından alan insanlar, elindeki o aslında kendine ait olmayan gücü yine bir başkaları yüzünden kaybeder. Böyle bir alışkanlıktan kurtulabilir miyiz, bilmiyorum ama şartlar insanları buna zorladıkça, gittikçe daha da geriler hale geliyoruz.
Sürekli dilimizde dolanan ama aslında çok derin bir şekilde tek tek içimize işlemiş bir konuyu ele aldığın için teşekkür ederim @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...], devamlı olmasını diliyorum.
__________________ If you can't measure it, it doesn't exist. |
| |