Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: her şey anını bekler
Zaman mı yoksa insanlar mı daha hızlı düşünüyordum hep, her ikisi de hızlı aslında ama insanlar zaman içinde hızını daha da arttırıyor buna eminim sanki. Bir arkadaşım daha bu hıza ortak oldu ve bugün evleniyor! Lise sıra arkadaşım. Şimdi düşününce biz hâlâ lisedeymişiz gibi geliyor, yanımda aptallıklar yapan küçük kızın bu akşam birine ''Eveeet!'' derken ciddi olacağını düşününce diyorum ki biz bildiğin büyümüşüz! İşin garibi de, onlar yuva kurarken benim bırak yuva kurmayı, birini sevmeye bile sıcak bakmamam ne olacak peki? Hiç, ne olsun! Geçen sene çocukluk arkadaşlarımdan birini evlendirirken salya sümük saldığım doğrudur da, bu sefer pek öyle olmayacak gibi, bir duygulanma olabilir de salyalarım ve sümüklerim bana kalır bence. Bence çok garip bir şey bu evlilik, ben kendimi şu an kınamı yaparken, gelinlikle oturmuş kuaförün saatlerce saçım için uğraşmasını beklerken hayal edemiyorum. Acaba onlar mı acele ediyor, yoksa ben mi fazla zamana yayıyorum? Bir de şu var tabii, iki yıllık bitirip direkt işe girerken o, ben daha aptal saptal derslerle boğuşuyorum. Bir de bunun iş bulma derdini düşün, üstüne bir de birini sevip evleneceğimi düşün? Zaten rahat 30'u aştık. Bence onlar çok aceleci, hem 35'inden sonra evlenen kadınlar daha mutlu oluyormuş, erkekler zaten geç olgunlaşıp tek fırtınada çürüğe çıkan yapıya sahip olduklarından, ne kadar geç o kadar iyi. Hem zaten böyle bir zorunluluk da yok, ben sadece niye acele ediyorlar diye düşünüyorum, çok genciz ya! Tamam 30'a 5 sene kalmış olabilir, neeeeeeeeeey?! Bir daha söyle bakayım, kaç kalmış! Be-be-beş! Tamam tamam, benim enerjim yeter! Şimdi şu saçma paragrafı nasıl bitirsem diye düşündüm de, açıkçası kerevete çıkasım yok, ha eren ersin muradına da, ben bir köşede otururum. Ne garip, eve gidiyorsun evde bir adam, mutfağa gidiyorsun mutfakta bir adam, o adam senin sevdiğin adam oluyormuş, oturup her şeyi beraber yapıyormuşsunuz falan, çok ilginç. Sevebilen her insana saygılarımı sunuyor, hadi tamam darısı başımıza da diyorum. Şu evlenenlerin en iyi yanı da, çocuk yapmaları. Hatta insanın en güzel özelliği içinden çocuk çıkabilmesi ama bir yandan da en kötü özelliği bu ki, her çocuk insan olmuyor ilerde. Tamam hadi bırak felsefeyi. Ha bir de, lisede birbirinin sabaha kadar dedikodusunu yapan bu evlenen arkadaşımla, bir başka arkadaşımın şu an sıkı fıkı, fıkı sıkı olması da cabası. Düğünde ''bu sana böyle demişti'' diye kaos yaratıp, bir kadını daha evlenmekten kurtarmalı mıyım? Bilemedim. Bence evlenmeliyiz, hem de bu sene! Not: Umarım giriş müziği ve ilk dans müziği ''duuuuualaar edeeer insaaaağnnn mutluuuğ bir ömüüüür içiiiğnn'' şarkısı olmaz. Hoş, Ferhat Göçer'in Cennet şarkısından iyidir. Bunlardan bana ne ayrıca, gidip halay çeker dönerim ben, Kürt halayına bayılırım! 3 gün sürecek sanırım düğün, 3 gün bana ulaşamayanlar herhangi bir halay içinden beni bulabilir, paniğe gerek yok. İdeolojik halaydan tutuklanmayalım da. Evlenmek için fazla neşeli ve fazla espriliyim, köreltemem, iyi günler efendim.
__________________ If you can't measure it, it doesn't exist. |