ilk yazımda sizlere anlatmıştım 500T'yi.Şimdi ilkkez kullanacaklar için altın öğütlerimi sıralamam gerekiyor.
ilk yazımızda anlatmıştık ama okumayan if'ciler olmuştur elbette.başlamadan önce, "500t de neymiş lan!?" diye çıkışacak olan kardeşlerimizi bilgilendirmek isterim: yuh! gogıldan tarat, öğren lan! akıllardaki soru işaretlerini de giderdikten sonra başlayabiliriz:
500T: sıcacık bir dokunuş...
-siz ona binersiniz, o size sahip olur
-gözlemlerime göre bunlar çift kol halinde gelmektedir. yani, yaklaşık 5 dakikadır bekliyorsunuz ve 500t gelmedi. bundan sonra ilk 500t'den kısa bir süre sonra bir 500t daha gelecektir.
-eğer binmeye kararlıysanız yanınıza kolonya, ıslak mendil gibi güzel kokan şeyler alın.
öncelikle zorlu bir girişimde bulunduğunuzu hatırlatmamda fayda var. bu hattın tecrübeli yolcularından değilseniz, hemen dikkat çekeceksiniz. acemi yolcu olduğunuz her halinizden belli olacaktır çünkü. 'sanırım binemeyeceğim' diye düşünürseniz, binemezsiniz. 'buna binmeliyim(ama hangisine)' diye girişimci olmanız gerekiyor! bindiniz, tebrikler! (kime bindiğiniz artık önemli değil)
-eğer yürünebilecek kadar boşluk var ise, mümkün mertebe oturma ihtimalinizi arttırabileceğiniz bir konum seçerek oraya doğru ilerlemeye özen gösterin, yoksa gideceğiniz yer yakın olsa bile, eziyete dönecektir üzerinden geçen ve üzerinize binen insan ağırlığından ötürü. stratejik davranın. benim tavsiyem, arka koltuk arası kolidora bir an önce kendinizi atmanız. çünkü orta kısımda kalıp dikilmez hem acemi olduğunuzu gösterir hem de gelenin geçenin vuranın haddi hesabı olmaz. o totoyu sağlama alacaksın hocam. arkaya doğru sıvış. olabildiğince seri ol. ayrıca tuzla istikametinden binip avrupa yakasına geçmeye niyetin varsa, kozyatağı na kadar oturacağın manasına gelir arka tarafa yol alman. otobüsün büyük kısmı inecektir çünkü. ha hala oturamadın ve kalabalıksa, zctın demektir. kavacık'a kadar trafikte helak olacaksın. allah'ın emri. bir de iş günü sabah saatleriyle, ishal oldun demektir. yapacak bir şey yok. zevk almaya bak dostum. bu bir sınav. yaratıcı seni sınıyor.
-otobüs, öyle sıradan bir otobüs değil, iett'nin ikarusuyla aynı dayanıklılıkta ama daha hızlı. trafik onu pek etkilemiyor. emniyet şeridiyle ayrı bir ilişkileri var. emniyet şeridindeyken yol üzerinde bulunan diğer 500t şoförleri ile irtibata kurulan şoför sayesinde oldukça sistematik bir yapılanma içerisinde yer aldığını göreceksin. kurulan irtibat sayesinde trafik polisi yoksa yol üzerinde, emniyet şeridinde yardıracaksın. sıkı tutun. oturuyorsan bile sıkı tutun. tavsiyem. yani ani frende kafan ön koltuğa çarpabilir. yani oluyor böyle şeyler. gördüm. yaşamadım olm, gördüm ben. hakim olun kendinize. sonra gülüşmeler falan oluyor. bak hala!
-neyse, zorlu yolculuğun her dakikası bir olmaz tabii, sıkılmayasın diye yanına muhakkak müzik çalar al. kitap al. gerekirse telefonundan tv izle. yolda bir şeylerle meşgul olmazsan zaman geçmiyormuş gibi geliyor. unutma! 500t ile yaptığın yolculuğun esnasında dünya üzerinde uçakla istanbul'dan ispanyaya rahatlıkla yolculuk yapılabiliyor. böyle düşünüp üzme kendini. sıkma tatlı canını. sev o 500t'yi. kendini daha iyi hissedeceksin. hatta, bir sonraki buluşmanızı iple çekeceksin. inan buna.
- insanlarla uğraşmamak adına yanınıza mutlaka dışarı ses vermeyen bir kulaklık alın. ancak bu şekilde bilincinizi açık tutabilirsiniz. insanlarla uğraşmamak adına diyorum çünkü binen her üç kişiden birinin akbili yok. bir süre sonra "eheh teyzecim benimki aylık akbil, aynı otobüse iki kere basm..." tarzı açıklama yapmaktan sıkılabilirsiniz. yok deyin geçin.
- mümkün olduğunca çanta vs. ile binmemeye çalışın. çünkü bu otobüse radyatörle, kornişle, baza başlığıyla falan binen var. haliyle size ve çantanıza çok yer yok.
- anadolu yakasının ilk duraklarında binenler için en iyi oturma fırsatı 4. levent ve arka koltuklardır. ince görün, acımayın.
- cevizlibağ'dan biniyorsanız ve eğer son durakta inmeyecekseniz kapıya ve düğmeye en yakın yere oturmaya çalışın. çünkü iniş gerçekten sıkıntılı. durak atlama
vb. ihtimalleri de dahil edin.
- eğer 10 duraktan fazla gidecekseniz saat 16-19:00 arası dilimde ve karlı/yağmurlu günlerde metrobüsü tercih etmeye çalışın. trafikten çıkamazsınız.
- rahat, konforlu bir yolculuk beklemeyin, tavukla, kediyle hatta papağanla aynı yerde olacaksınız. 500t dediğiniz ilyuşin 76 gibi bişeydir. sizi sadece bir yerden bir yere götürür, rahat istiyorsanız binmeyin.500t'de rahat etmek gibi bir lüksünüz yoktur.
ve son olarak kadın - erkek ayırt etmeden en önemli uyarımı yaparak yazıma son veriyorum..
ÇELİK DON GİYİN..!!
erkek fordlayan gördü bu gözler benden söylemesi..!