Çevrimdışı

Son yıllarda gelişen teknoloji ile en büyük tehlike olarak gördüğüm teknoloji hastalığı geri dönüşü olmayacak şekilde ilerlemiş.

Konuyu açarken benzer konularda alkol, seks, kumar, uyuşturucu gibi konuları görünce belki de içlerinde en hafif veya zararsız olanı diyebiliriz. Hızla ve sürekli olarak değişen Dünya düzeninde teknoloji artık tamamen etrafımızı sarmış durumda. Özellikle son 10 yılda teknoloji'nin ulaştığı noktaya kıyasladığımızda şaşırıyoruz.

Ülkemiz için teknoloji bundan 10-15 sene öncesine kadar çok basit ve sıradan bir şeydi. Nesil farkından dolayı olduğunu düşünüyorum. Orta yaş insanların bu olaya adapte olmasını beklemek mümkün değildi fakat daha alt yaş grupları (benim gibi) teknolojiye veya internete çok kolay adapte olabiliyorlardı. Ne de olsa insan küçük yaşta daha kolay öğrenir veya kavrar.

Ancak teknoloji artık hayatımıza tamamen girince insanlarda doğal olarak bu akıma kapıldılar. Bazıları teknolojiden nefret ederken, bazıları için olmazsa olmaz bir hal aldı. Çok az kesim için ise doğru ve faydalı bir şekilde kullanılıyor.

Benim gözlemlediğim kadarıyla ülkemizde teknoloji "sonradan görme" olarak adlandırılabilir. Çünkü biraz önce bahsettiğim orta yaş grubu artık 40-45 yaş üstüne geldi ve teknolojinin her türlüsünden faydalanabiliyorlar. Bana göre bunun adı faydalanmak değil, tamamen kendini kaptırmak ve bu hastalığa alet olmak.

Bir örnek vermek gerekirse, geçenlerde yaşadığım bir olayı anlatabilirim. 52 yaşında ve uzun yıllardır ticaret yaptığım bir firma sahibi ile ayak üstü sohbet ederken elinden telefonu düşürmediğini ve sürekli olarak bir şeyler ile uğraştığını görünce ne yaptığını sordum. Akıllı telefonuna yüklediği farmville tarzı bir oyunu sürekli takip ettiğini anlattı ve anlatmakla da kalmayıp en az 20 dk boyunca bu konu üzerinde konuştu. Açıkçası anlatırken o kadar hevesli ve heyecanlı anlatıyordu ki yapacağımız ticaret bile çokta umrunda değildi.

Zaman zaman tanıdığım insanların sürekli bilgisayar başında çeşitli oyunlar oynadığına da tanık olmuşluğum vardır. Bu sadece 1, 2, 3 saatlik bir mevzu değil tabi. Kimisi sabahtan akşama kadar zamanını bu şekilde geçiriyor.

Bunu yapan perakendeci birisi olarak düşünürsek, kendisini buna kaptıran bir insan müşteri gelmese bari de şu oyun boşa gitmesin diye mutlaka düşünür. Düşünmez diyen kimseye de inanmam. Zaten müşteri gelse'de elindeki level bitmeden müşteriye bakmaz. Hatta yerinden bile kalkmadan ürünün yerini tarif eder.

Yukarıda anlattığım örneğe mutlaka denk gelenler olmuştur. Bahsettiğim yaş grubu 40 ve 60 arasıdır. Bu yaş grubu 10 veya 15 yıl önce 25 yaş civarında idi. Yani internetin henüz filizlenmediği, teknolojinin kulak arkası yapıldığı zamanlar. Bizim de chat'e başladığımız yıllar.

Bunu daha önce forumda bir konuda da yazmıştım. O zamanlar chat tek seçenek halindeydi diyebilirim. Çünkü herhangi bir site bilmezdik veya google gibi bir seçenekte bulunmuyordu. Altavista olmasına rağmen neyin ne olduğunu bilmiyorduk açıkçası. Zaten holdingler bile bu sohbet olayını veya interneti satmaya çalışıyorlardı. Hatırladığım kadarıyla Vestel çıkardığı bilgisayarlar ile birlikte "veezy chat" programını sunuyordu. Kullandığım bilgisayarda bunun gibi bir şey vardı.

Bugün sokakta gördüğünüz 10 insandan 9'unun elinde telefon ile uğraştığını görebilirsiniz. Hatta yoluna bakmadan yürüyüş boyunca kafasını telefonundan kaldırmadığı bir zamanda bulunuyoruz. Özellikle yaş grubu çok düşük olan insanlarda bu durumu görüyoruz.

Eskiden arkadaşlarla bir kafe'ye gidip oturmak ve orada sohbet etmek güzeldi. Tabii şimdi de böyle bir durum var ama eminim arkadaşlarınızla geçirilen 3 saatlik bölümün en az 2 saati telefonlara bakmakla geçiyordur.

Şuan teknolojiye o kadar bağımlıyız ki artık insanlar arası diyaloglar azaldı. Doğum günü kutlamaları, askerlik uğurlamaları, düğün tebrikleri, geçmiş olsun dileklerini artık internet üzerinden yapıyoruz. Onu da birisi hastane'de fotoğrafını paylaşırsa veya check-in yaparsa yapıyoruz. Komşuluk ziyaretleri baya baya azaldı. Öyle zamanlar oluyor ki o gün izlenecek bir dizi yüzünden, ziyarete gelmek isteyenlere yalan bile söyleyebiliyoruz. Gelseler bile hep beraber oturulup dizi izleniyor veya o dizi hakkında yorumlar yapılıyor.

Bu bağımlılığın yarattığı en büyük sıkıntı ise, diyaloğun düşmesi ve teknolojiye daha çok önem verilmesi ile tahammül sınırları aşılıyor. Aile büyüğü bir şey söylediğinde agresif olabiliyoruz. Ne alaka diye düşünebilirsiniz ancak bana göre artık bu bilinçaltından gelen bir şey. Bazı şeylerden uzaklaştıkça nasıl davranılması gerektiğini de unutuyoruz ve aşırı tepkiler ve oha, bu kadar da olur mu diyeceğimiz sonuçlar çıkıyor.

IRC için yorumda bulunursak eğer zevk olmaktan çıkmış ve artık sadece alışkanlıktan gelen bir durum oluşmuş. Son zamanlarda tekrar takip edip acaba değişen ne var diye sunucuları ziyaret ettiğimde hiçbir şey değişmemiş. Tek değişen yeni insanların gelmesi.
Ve hala abuk subuk muhabbetler ve boş işler.

Açıkçası ben her zaman bulunduğum platformlarda ve yetkim el verdiğince bazı şeyleri kendi çapımda değiştirmeye çalıştım veya yazılarla, kendi fikir ve düşüncelerimle bunları paylaştım. Ne kadar faydalı olur bilmiyorum ama en azından yolum belli diyorum.

Bu paragrafa kadar okuduysan sen dahil %85 insanın bu düşünceleri desteklemesi hala bir şeylerin değişebileceğini veya böyle bir bağımlılığa sahip olduğunu düşünüyorsan faydası olacağı anlamına gelir sanırım.

Bu konu başlığı altında bu konu daha derin bir şekilde tartışılıp bazı şeyler değişebilir.

Çok uzun yazdım ve bunu sonuna kadar okuduğun için de teşekkür ETMİYORUM. Çünkü bu tamamen insanların iyiliği için (kendi iyiliği) yazılmış bir yazı. Faydalanabilirsek ne mutlu.