20 Mart 2015, 14:03
|
#233 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: her şey anını bekler
Hiçbir şey yapasınız olmadığı zaman, insanların sizden bir şeyler beklemesi kadar korkunç bir şey yok diyemem, vardır mutlaka ama bu da epey bir korkunç. Şu an ne yapasım olduğunu düşünüyorum da, sokaklarda çalmak isterdim. Tatlı tınılar yaratıp, insanların kalbine işleyen bir grubum olsun isterdim. İstanbul'a gidip sokakta gördün birilerini, ona mı özendin derdim belki kendime sokağa çıkabilseydim ama gidip hasta olup geldim, öyle de şanssız bir insanım ki bunu hiçbir zaman tartışmadım bile. İlkokul arkadaşımla rastlaştık, bir dönem aynı sırayı da paylaştığımız olmuştu, müziğe hep ilgisi vardı şimdi de tatlımsı bir grubu var, Ankara'da çalıyorlarmış bazen. Tabii bunu duyunca insan bir düşünüyor, diyor ki zevk aldığım şeylerle ilerde yapmak zorunda olacağım şeyler arasındaki fark beni öldürmez mi? Öldürür. Ölene kadar o zaman spirit family reunion - climb up the corn kıvamında şeyler dinleyeyim, her ritimde boynumu kırdırayım. Ha bir de unutmadan, dünya sizin etrafınızda dönen bir şey değildir, en fazla Güneş'in etrafında döner, bazen bencilleşip kendi etrafında döner, yani sizin gibi ama sizin etrafınızda dönmez, sakin olun o yüzden. Turgutcuğumun güzel bir dizesiyle bitireyim; '' Aşkım da değişebilir gerçeklerim de
Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı
Yangelmişim diz boyu sulara
Hepinize iyiniyetle gülümsüyorum
Hiçbirinizle dövüşemem
Benim bir gizli bildiğim var
Sizin alınız al inandım
Morunuz mor inandım Ben tam kendime göre
Ben tam dünyaya göre
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız. '' Bir gün biri '' neredesin? '' diye soracak, '' hevesimin kırıldığı yerdeyim '' diyeceğim ve kimse beni bulamayacak, inanıyorum kendime.
__________________ If you can't measure it, it doesn't exist. |
| |