18 Şubat 2015, 13:01
|
#9 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: Esnaf saldırdı: Gazeteci Nuh Köklü hayatını kaybetti
| o6 Nickli Üyeden Alıntı
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. | Ben neden korkayım bacı ?
Ben sizin kaderinizi kendi çabanıza bağlı kıldım buyurmuş ayette.
Herşeyin dört dörtlük olmasını bekleme hayattan.
Ben sizi canınızla malınızla sevdiklerinizle sınayacağım buyurmuş ayette.
O kadar dehşete düşüren senaryoları yazan hak tealamı yoksa biz mi ?
Sen Kur'an da tecavüz et sonra da kes yak diye bi şey gördünmü ?
Benim gördüğüm öldürme ! Fuhuş yapma ! Kimsenin malına ırzına ve canına kasdetme !
Eğer sen bunların tam tersine senaryo yazan filmler programlar diziler haberler kitaplar müzikler
okuyup dinleyip takip edersen sonunda onlardan birine dönersin.
O ş... bu adamın canına kasdetmişte bu kadar cinnete sürükleyen düzen ülkemizin düzenimi ?
Düzeni kendimiz belirlemedikmi insaoğlu olarak ? Ali veli ne farkeder ... | Sen neden korkasın, çünkü kaderinin senin çabana bağlı olması hayatının da senin kendi irade bağlı olması anlamına gelmiyor bu ülkede. Senin bu şekilde yaşayıp bunu kabullenmene diyeceğim bir şey yok ama ben bütün bu olan biteni okuduğum ayetlerle özetleyerek, bir kabulleniş yaşayamıyorum. Her şeyin dört dörtlük olmasını bekleyecek kadar da delirmedim ama insanların yaşama hakkının, bu kadar kolay gasp edilmesine de bırak da isyan edeyim.
Bu konuda Kur'an'da yazanları değil, insanlara yapılanları tartışmamız gerekiyor. Kendi ağzınla diyorsun, böyle yazıyor diye. E o zaman öldürülüyoruz, malımıza, ırzımıza kastediliyor, ne yapmalıyız? Kur'an'da böyle yazmış diye, bütün bu olanları sineye çekip, henüz bizim başımıza gelmedi diye şükür mü etmeliyiz? Bırak şimdi filmleri, programları, müzikleri, açıp da haberlere bakınca senin için rahat ediyor mu? Benim etmiyor. Sen bunları bir sınanış olarak kabul edip, televizyonu kapatabilirsin ama ben kabul etmeyip, bütün olayların birbirini takip eden bir zincir olduğunu savunuyorum. Eline sopaları, palaları alıp sokağa inip de birilerini öldürme özgürlüğü olan ülkede, ölenler için sokağa çıkıp da bu haksızlığa dur demek mi batıyor gözünüze? Bizim sokağa çıkıyor olmamız, gerçekleri kendimizce bağırıyor olmamız, kimsenin bizi öldürmesine hak tanımıyor, öyle değil mi? Bu düzeni getirenler kadar kim ağladı bu ülkede? Ben bu belirlenen düzene ortak olmadım hiçbir zaman. Evet ülkenin yarısı ortak oldu, kendi iradeleriyle seçtikleri bu düzene ortak oldular, sonunu görmeden, bilmeden ama aradaki fark ne biliyor musun? Bu ülkenin yarısı bu düzeni getirmelerine yardımcı oldu ama geri kalan diğer yarısı, bu düzene yardımcı olanları da kurtarmak için iniyor sokağa. Konu yine başka yerlere gitti, sadece bu haberle alakalı konuşacak olursak da, eğer bir insan sokakta kar topu oynarken öldürülüyorsa, senin de korkman lazım. Çünkü kimse, sen yolda yürürken kar topunu camına attığı esnada senin neye inanıp inanmadığını, neyi bilip bilmediğini düşünmez. Çeker silahını vurur, çıkarır bıçağını saplar. Bundan korkmamız lazım işte. Ülkenin meclisinde yumruklar uçuşurken, sokaklarındaki bu öfke dolu insanların neden bu hale geldiğini düşünüp, korkmamız lazım. Hep beraber bir genç kızın ardından şiddeti kınarken, daha üzerinden bir hafta geçmemişken ülkenin meclisinde kadınlara nasıl şiddet uygulandığını düşünüp, akıl sağlığımızın bozulma ihtimalinden, hatta bozulmuş olmasından korkmamız lazım. Bu ülkede Allah'ın verdiği canı Allah almıyor, o zaman oradaki ayetlerle de bu canilerin cinayetlerini meşru kılamaz, içimizi rahatlatamayız.
__________________ If you can't measure it, it doesn't exist. |
| |