Tekil Mesaj gösterimi
Alt 23 Ocak 2015, 00:56   #227
Çevrimdışı
Melodram
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: her şey anını bekler




Ortadoğu ve Balkanların en popüler günlüğü merhaba! (şaka ya ama çok eğlendim birden)
Misafiri eksik olmayan yadigar, gel biraz şöyle. (perdelemeye boyun eğmeyen canımlar ya, misafirlerim bile anarşist! hah)
Seni özledim, biraz önceki sayfalarına baktım, seni çok özledim. Belki de özleyebileceğim bir şey olmadığından sana geldim ya da özlediğim her şey çok uzakta olduğundan en yakınımda seni buldum, geçelim buraları.
2015'e girmişiz biz, 23. gününe gelmişiz ve ben bu kadar iğrenç bir başlangıç yaşamamıştım hiç. Hani her yeni yıl, yeni umutlar ve yeni heyecanlardı ya, işte en büyük heyecanı final dönemimde yaşadım. Yineliyorum, bir tek okulda her şey yolunda gidiyor ve her an aklımdaki her şey alt üst olabilir ve ben okulda kalmaya karar verebilirim. Okulda kalmak yalnız, derslerden kalmak değil.
Okulu uzattığım yıl, hiç görmediğim kadar AA görmüş olmanın verdiği haklı gurur ile ve de ayıptır söylemesi ama 3.33 ortalama ile bütün tabuları yıkmayı geç, yerle bir edip, perişan etmişim. Efendim '' 333 '' olması da tesadüf olmamalı, 333 diyerek çekilen güzel gün fotoğraflarına da bir gönderme sayıyorum bunu. Okulda kalırsam sanırım, bir efsane olarak adımı yazdıracağım bir yerlere, bilemiyorum artık ne yaparlar benim için. Her neyse işte, bu güzelliğin dışında pek de yolunda gitmiyor bir şeyler.
Çekip gideceğim gün için aldığım bileti iptal ettirdim, İstanbul'la bir türlü kavuşamıyoruz, İzmir'le de öyle. Bunu da geçelim.
Gelelim insanlara.
Çok acele ediyorlar, çok istiyorlar, çok bekliyorlar, çok korkuyorlar, çok kırılıyorlar.
Hepsine tanık olup, hiçbirine yardım edememek biraz üzüyor beni ama hayat insanların birbirine her an yetebileceği kadar uzun değil. Kısa değil, yani aslında belli değil hiçbir şey ama biz kısa gibi düşünmüyoruz hiç.
Uzun vadede her şeyin güzel olacağına inanmak işimize geliyor olabilir.
Gelsin o vakit, ben mi değiştireceğim insanlığı? Hiç de böyle bir iddiam yok.
Böyle içim dolu dolu ama o doluluğun arasında boşluklar var, hani bir çalkalansam saç bakım spreyleri gibi eşit olarak dağılacak o doluluk, rahat edeceğim ama yok. Boşlukları doldurmak mı daha kolay, yoksa tamamen boşaltmak mı içimizi? Bunun cevabını da bulamıyorum. Sahi, ben felsefe öğretmeni olsaydım iyi olabilirdi. Bir sürü sorum var size çocuklar, derdim. Binlerce cevap okurdum sınav kağıtlarında, hiçbiri tatmin etmezdi, herkes düşük alırdı, söverdi çocuklar bana ama bir yandan severlerdi de. Septisizm nedir diye soracak halimiz yok herhalde dimi? Zaten kuşkuculuğun tavan yapmış olduğu bir toplumda bir de bunu soru olarak sormak büyük risk.
Öğretmenliği de bırakalım bir kenara.
Şu an canım sıkıldığı için devam da etmeyeceğim.
Müthiş şarkılarım var benim. Keşke ruh haline göre playlist hazırlama diye bir meslek dalı olsaydı.
Okulum uzadığı sene sadece 2 adet dersim olacağı için, uzun vadede düşülen bir hataya düşüp şimdiden bunu yazacağım, sanırım hayalimde olan bir hobimsi meslek için kolları sıvayacağım. Belli mi olur, belki de hiç beklemediğim bir şey olurum. Topuklu ayakkabı ve kumaş pantolonlara hapsolmayacağım bir hayat sunulsa tabii ki hayır demezdim. Kısa vadede en yakın planımın saçlarımı boyatmak olduğunu da düşünürsek, durumumun aslında ne kadar içler acısı olduğu ortaya çıkıyor.
Bakma sen, ben gülerim, biz güleriz ama o işler pek de öyle değil. Zaten bu hayattan bir gün gidersem, arkamdan diyecekleri ilk şey Cem Yılmaz'ın gösterisindeydi sanırım bu cümle '' bu sefer güldürmedi '' olabilir.
Zaten çok güldürenlerin ve çok gülenlerin %60'ını mutsuzlar oluşturur, bu yüzdeyi de ben uydurdum. Başka türlü bu dünya çekilmez, düşünsene gülmeyi unutan bir sürü insan olduğunu. Herkes kendini bohem hayata falan adamış. E o zaman hepimize majör depresif derler, beraber kederin dibine vurup, saçlarımızın dökülmesini bekleriz. Bu da bir seçenek dilersen.
Devam etmeyeceğim dedikten sonra yine biraz saçmaladım, daha neler neler yazacaktım da ellerim üşüdü.
İyi bari kalkalım biz o zaman.
Önce kendinize, sonra ellerinize, sonra içinize, sonra da sevdiklerinize iyi bakın.
Ya da siz bilirsiniz.
Portakal ve çikolatanın uyumu kadar güzelsiniz.
Ehm kafiye hastası şairlere selam olsun.
Bu arada '' her şey anını bekler. ''
Nasıl bir ansa, gelemedi.





__________________
If you can't measure it, it doesn't exist.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver