Sana da yas yaraştığı söylenir, öyle değil.
Birden bir dal kırılır, hani düşer ya suya,
Sen o akarsusun. Akma!
Kendine eğil,
Orda gördüğün dalı,
Ey solgun Lavinia,
Sanki tanır gibisin.
Belki eski yerinden göçmüş bir yaz sözünde unutulan zakkumu.
Usulca büyüttündü, akarak tâ derinden.
Anımsa, öpüşlerdeki taşı, çakılı, kumu.
Nerde bir yaz olduysa o dalı taşır şimdi;
Ah! al götür, al götür. Bırakma bir kuytuda;
Sen onu bıraktıkça ona yaraşır şimdi yas.
Ansızın köpüklerle sevişen bir duyguda.
Kırık...
O yaz aynalarda durulsun diye güyâ,
Sana yas değil elbet, yaz yaraşır Lavinia…
~ Hilmi Yavuz