3
Osmanlı Türkçesi öğrenmek ne işe yarar ?
Eğer bahsettiğimiz Osmanlı Türkçesi bugün insanların Osmanlıca diye bahsettiği şeyse hiçbir işinize yaramaz boşuna zaman kaybı yaşamamak adına hiç bulaşmayın. Ha yok akademilerde öğretilen ve geçmişte kullanılan Osmanlı Türkçesinden bahsediyorsak eğer imkanınız varsa öğrenin çünkü hala okunmayı, latin harflerine aktarılmayı bekleyen onlarca güzide eser var. İşin akademik boyutunu bırakıp lisede öğretilecek Osmanlı Türkçesinden biraz bahsetmek istiyorum. Lise öğrencileri için tam bir işkence olacaktır ve hiçbir işlerine yaramayacaktır çünkü öğretilecek şey Osmanlı Türkçesi değil sadece Arap harfleri olacak. Bugün ülkemizde daha dil ve anlatım derslerinde öğrenciler Türkiye Türkçesini öğrenemezlerken bir de bu yetersiz MEB sisteminde Osmanlı Türkçesi mi öğrenecekler ? Bu sorunun cevabını sorun kendinize, ilkokul veya lise eğitimi almışsınızdır, müfredatlarınızı bir hatırlamaya çalışın, nasıl aptalca, salakça şeylerle dolu olduğunu anımsayın. İşte o aptallıkların hepsi MEB'in özüdür.
Osmanlı Türkçesi on derece agdalı bir dildir. İçerisinde bol miktarda ödünçleme sözcük bulunmaktadır. Bu sözcüklerin büyük bir kısmını Arap ve Fars kökenli sözcükler oluşturmaktadır. Ödünçleme kelimelerin yanı sıra ödünçleme kalıp ve tamlamalar da sıklıkla kullanılmakta eserlerde. Osmanlı Türkçesi bir yazı dilidir, konuşma dilinde bahsettiğimiz bu agdalı dil kullanılmamakta. Konuşma dilinde Türkçe saflığını korumakta ancak yazı dili bahsettiğim gibi son derece bozulmuş vaziyette. Ufak bir gayretle metin okunabilir ancak anlaşılamaz. Anlaşılması çok güç. Değil 15,16,17,18,19, 20. yy bile çok çok zor anlaşılır. Tanzimat romanlarının sadeleştirilmemiş hallerini okuduysanız görmüşsünüzdür. Yazılan şeyin büyük oranda Türkçe ile alakası yok. Bunun sebebi basit, 16,17. yy'a kadar Divan şiirimiz Farsça ve Arapçanın çok çok çok çok çok büyük etkisinde kaldı çünkü dönemin şairleri Türkçenin güzel şiir yazmaya uygun olmadığını söylüyordu bunu söylemelerine sebep olan şey aruz. Türkçe şiir yazıyoruz ancak şiirlerde çok miktarda ödünçleme sözcük var ve ölçü olarak Arap ölçüsü yani aruz kullanılıyor. Gerçekten mükemmel derecede ironik. Fuzuli Farsça divanının girişinde bu durumdan bahseder ve Farsçanın Türkçeye göre daha iyi bir şiir dili olduğunu söyler. Neden ? Türkçede uzun sesli harf yoktur. Türkçe ve Farsça-Arapça yapısal olarak farklı dillerdir. Bakın bu dönemde bizim bir milli ölçümüz var, hece ölçüsü ancak şairler bunu pek kullanmıyorlar. Halbuki bu ölçü Türklerin islamiyeti kabulünden önce de kullanılmaktaydı ancak islamiyetten sonra dilimiz ve kültürümüzdeki Arap-Fars etkisi gitgide artmış ve onların ölçüleriyle yazmaya devam etmişiz. Bize uymadığı halde, zorlama olduğu halde kullanmaya devam etmişiz ta ki Milli Edebiyata kadar.
Baki Divanından bir örnek
|
Alıntı: |
Hengâm-ı şeb ki küngüre-i kasr-ı âsmân
Zeyn olmış idi şu’lelenüp şem’-i ahterân
|
Nedin Divanından bir örnek
|
Alıntı: |
Bu hayr-ı pâke mülhem olduğu sultân-ı zî-şânın
Değildir gayri şey illâ ki mahz-ı sıdk-ı niyyetdir
|
Fuzulinin Türkçe divanından bir örnek
|
Alıntı: |
Seyyid-i nev'-i beşer deryâ-yı dürr-i ıstıfâ
Kim sepüpdür mu'dzâtı âteş-i eşrâra su
|
3 büyük Türk şairden 3 örnek. Lise talebelerinin alacağı eğitimle bunları okuyup anlayabileceklerini iddia eden varsa boşuna bu dünyada vakit kaybetmesin alsın yanına kendi gibi düşünenleri Marsta koloni kursun. Ha bunlar uç noktalar da değil dil hep böyle. Bir örnek de Araba Sevdasından vereyim
|
Alıntı: |
Arabaların müruruna içeriden meyusane bakıyordu.
|
Bakın bunların yaptığı "aman evlatlarımız öğrensin, cahil kalmasınlar" değil, bunların yaptıkları resmen işgüzarlık. Adamlar son 3-5 yılda Osmanlıyı sömüre sömüre bir hal oldular. Sömür babam sömür. Bir de evlad-ı osmanlar çıktı, Osmanlıya laf edenlere agızlarından salyalar akarak kıt bilgileriyle cevap vermeye çalışıyor canlarım^^ Kimse kusura bakmasın, burada da varsa evlad-ı osmanlar onlar da kusura bakmasın, Osmanlı İmparatorluğu son 200 senesinde yıkılmayı hak ediyordu. O bilimde, ahlakta, hukukta, dinde ileri olan Osmanlı 15,16,17. yy'lardaydı. Sonraki Osmanlıda fuhuş, alkol, ahlaksızlık, dinsizlik veya dini yalanlara, çıkarlara alet etme, rantçılık had safhaya çıkmıştı. Belkide bunlar yüzünden öyle aniden değilde 2 asır boyunca acı çeke çeke yıkıldı. Ben Osmanlı düşmanı değilim, olamam da ama doğru okumak lazım olayları. Sözün özü, inanmayın kardeşim şu ecdat edebiyatçılarına, sömürmelerine izin vermeyin.
Bir sonraki yazıda Dil Devrimini anlatır bu yazıları noktalarım inşallah.