Çevrimdışı

Malumunuz ülkemizde artık her yeni güne, yeni bir polemik ve tartışmayla başlıyoruz. MEB ile ilgili düzenlenen şurada sunulan bazı önerilerde tartışmalara yol açtı, bunların başında da '' karma eğitimin zorunlu olmaması '' konusu geliyor.

En başta buna tepki göstermekten kendimi alamadım ama sonra bununla ilgili bir şeyler okumaya karar verdim. ( Eurydice - Avrupa
Eğitim, İşitsel-Görsel Medya ve Kültür Yürütme Ajansı'nın yayımladığı kitaba göz attım ).

Cinsiyet kavramı belli ülkeler için değil, tüm dünya için işin içinden çıkılamaz tartışmalara neden olmuştur. Avrupa'da son 10 yılda özellikle bunun çok fazla gündeme gelmesi sebebiyle bahsettiğim ajansın bir rapor hazırlanması istenmiştir.
Tabii bu raporda cinsiyetle alakalı konulardan, yasalara ve politikalara, kız ve erkeklerin öğrenme farklılıklarından, cinsiyete ilişkin okul organizasyonlarına göre birçok konu ele alınmıştır.

Başarıdaki etkenlerden sadece bir tanesinin cinsiyet olabileceğinden bahsedilirken, kızların erkeklere göre daha çok okuma heveslisi olduğu ve daha başarılı olduğu da saptanmıştır. Daha sonra cinsiyetlere göre öğrenme becerilerine göre ayrımlar yapılmış, kızların sözel alanlarda daha başarılı olduğu görülürken, erkeklerin fen ve matematik alanında kızlara oranla daha başarılı olduğu gözükmüştür. Bazı istisnalar olsa da, birçok yaş grubu ve ülkede yapılan araştırmalar bu sonucu meydana getirmiştir.

Ülkemizdeki düzenlenen 19. Meb şurası kararlarında, '' şiddet ve taciz '' içerikli nedenlerle karma eğitimin kalkması gerektiği, hükümet yanlısı bir eğitim sendikası tarafından sunulmuştur.
Bunu böyle yazıyor olmam, birçok muhalif için '' hükümet yanlısı '' denildiği zaman hemen akla gerilemeyi ve haremlik/selamlık eğitimi akla getiriyor.
Avrupa'da yıllarca süren araştırmalarla sadece başarı odaklı ve sonradan da şiddet engelleme açısından birçok karar alınsa da, kız ve erkeklerin ayrı okuması sırasında bunun ileride bir soruna dönüşmemesi için cinsellikle alakalı eğitimlerde veriliyor.

Evet şimdi bize Avrupa'yı örnek gösterecekler, Almanya'da karma eğitim zorunluluğunun olmaması nedeniyle kadınların nasıl başarılı olduğunu söyleyeceklerdir, Belçika'da bununla ilgili yapılan çalışmalardan bahsedecekler ama bir şeyi kaçırıyorlar, o da bu ülkeler olayı sadece tacizden ibaret görmemişler, kişisel gelişimleri de göz önüne alarak bu ayrımdan faydalı bir şey çıkarmaya çalışmışlar.

Peki ülkemizde kadın ve erkek konusu yıllardan beri bu kadar büyük bir sorunken, erkek egemenliği kabul görmüşken ve Avrupa'nın yanından bile geçemeyecek zihniyette yetiştirilmişken okulların kız ve erkek olarak ayrılması daha büyük bir sorun yaratmaz mı?
Toplumda sürekli '' ateşle barut yan yana durmaz '' anlayışı hakimken, bu anlayışın sadece okullarda yıkıldığı, iki cinsin birbiriyle arkadaş olabilmesini ve birbirini tanımasını sağlayan okulların ayrılması, erkekleri acaba daha fazla sapkınlığa sürükler mi?
Çünkü benim düşünceme göre, bizim ülkemizde yapılması istenen şey kesinlikle başarı odaklı değildir, şiddet ve taciz odaklıdır, erkek ve kadın odaklıdır, bir nevi haremlik/selamlık zihniyetin dönüşüdür.
Başarı odaklı olabilmesi için, bir alt yapı oluşturulması ve eğitimde bir devrim olması gerekir. Biz daha eğitimi nasıl vereceğimizi, nasıl verim sağlayacağımızı, neyin faydalı, neyin faydasız olacağını kavrayamaz ve ayrımını yapamazken, cinsiyet odaklı böyle keskin bir ayrım, zaten ülkede tavan yapmış taciz ve şiddeti daha çok arttırmaz mı?
Bu kadar taciz ve şiddet karşıtı gözüküyorlar madem, her gün yüzlerce kadın dayak yerken, Doğu'da ya da Batı'da 10 yaşında kızlar evlendirilirken, eğitim hakkı ellerinden alınırken neredeler?

Yani bu öneriyi direkt reddetmek bilinçsizlik olurdu ama okuduklarımı düşününce de, bu konuda yetersiz olduğumuzu ve şu an reddedilmiş olmasına rağmen yeniden gündeme geldiğinde karma eğitim zorunluğunun kaldırılmasının bizi daha büyük yanlışlara sürükleyeceği kanaatindeyim.

Peki siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Karma eğitim zorunluluğu ortadan kalkmalı mıdır, kalkarsa öneride bahsedilen '' şiddet ve taciz '' de azalma olur mu, en önemlisi de Avrupa'yı ele alırsak, bizde de başarı artar mı? Yoksa bu tamamen hükümetin kendi politikaları doğrultusunda, kadın ve erkeği birbirinden ayırmak mıdır?

(Bahsettiğim kaynağı okumak isteyenler [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bakabilir, ben daha özet ve genel şekilde yazmaya çalıştım, verilere pek girmedim.)

__________________

If you can't measure it, it doesn't exist.