Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Bunun bir eşi benzeri daha yok.
|
Alıntı: |
Sanma şâhım / herkesi sen / sâdıkâne / yâr olur Herkesi sen / dost mu sandın / belki ol / ağyâr olur Sâdıkâne / belki ol / bu âlemde / dildâr olur Yâr olur / ağyâr olur / dildâr olur / serdâr olur
|
Hikayesi:
Yavuz Sultan Selim Han'a ait bir beyit. Dizelerin ilk kelimeleri yukarıdan aşağıya okunduğunda aynı dizeyi verir. Bu tarzda yazılan ilk beyit olduğu söylenmektedir. Divan edebiyatında bu özelliğe vezni aher denir.
Yavuz Sultan Selim Han bu beyti Şah İsmail'e yazmıştır. Hikâyesi şöyledir:
Yavuz şiire, edebiyata ve satranç oynamaya meraklı biridir. Aynı şekilde Şah İsmail'de de bu özellikler vardır. Sarayında ünlü şairleri barındırır ve çok iyi satranç oynar. Bunu bilen Yavuz, Şahın bu özelliğinden yararlanmak ister. Tebdili kıyafetle (Gezgin bir abdal kılığında) şahın ülkesine gider. Hanlarda, Kervansaraylarda satranç oynayarak önüne geleni yener. Haber şaha ulaşır. Şah der ki “Çağırın bir de benimle oynasın!” Oynarlar. Yavuz Şah'ı da yener. Şah sinirlenir ve Yavuz'a der ki: "Sen edep nedir bilmez misin? Hiç şahlar mat edilir mi?" Elinin tersiyle Yavuz’a bir tokat atar. Şah’ın kızdığını anlayan Yavuz, onu yücelten şiirler okumaya başlar. İşte Şah’ın huzurundan ayrılırken de bu şiiri okur. Ancak Şah İsmail hâlâ onun Yavuz Sultan Selim olduğunu anlamamıştır.
Yavuz yediği tokatın acısını unutmaz. Birkaç sene sonra Çaldıran'da Şah İsmail'i yener ve ona bir mektup gönderir. Mektupta o günkü tokadın acısını aldığını söyler ve ilave eder: "Atacaksan tokadı böyle atacaksın."
Aslında Yavuz, bütün olanları şiirinde Şah’a anlatmış, ancak Şah anlamamıştır. Herkesin dost olmayacağını bir gün böyle kişilerin, karşısına serdar olarak da çıkabileceğini söylemiştir.