Çevrimdışı

Efenim bilim bize kadin erkek iliskilerinde ortaya cikan anlasmazliklarin en temel nedeni biyolojik etkenlerdir diyormus.
Misalen erkek kadina kiyasla duygusal empati fukarasiyken, bilissel empatinin zirvesine cikip bayragini diker, gogus kafesini yumruklarmis.
"Nicin efenim?" diye sorduk bilime. Kustah bir uslupla "Suru devam edecek, nam yuruyecek" dedi. "Vahsi doganin steplerinde, endami yerinde bir yavru hayvancegizi kadrajimiza aldik diyelim. O gazali ranayi parca pincik edip magarasina goturmekle mukellef olan varlik; turlu incelikleriyle cemiyette nam salmis, dort dirhem bir cekirdek konseptinde hatun kisisi midir ki sorarim size?" diye de sordu.
"Kazi calismalarinda ortaya cikan 2000 yillik tarihi mozaiklerin uzerine topuklu ayakkabilariyla cikan Fadime Sahin becerir bunu pekala" dedik. "Onu karistirmayin" dedi.
Sirf bu yuzden bile herhangi bir gelisme karsisinda verdigimiz tepkiler birbirinden farkliymis iste. Aslinda beyim de bilmez; beyin bilir?
"Erkeklerin uzerine ne diye bu kadar cok geliniyor anlamis degilim" diyenler rahatlikla bilimi sevip, saclarini oksayip, yanagindan opebilir.

Simdi bilim bize bunlari soyledi de; yorgan gitti, kavga bitti mi? Hayir, ne munasebet, hasa! Kavgamiz bitmeyen sevdamiz cunku? Onu da opelim.