Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: Alparslan Türkeş
ALPARSLAN TÜRKEŞ,
KIZLARINA NE ADLAR VERDİ
VE
BU İSİMLER
NE ANLAMLARA GELMEKTEDİR
Ayzıt: Göktürklerde erdem ve güzellik ilahesinin adı.
Umay: Göktürklerde erdem ve şefkat meleğinin adı.
Sevenbike: Kazan’da hükümdarlık yapmış, vatansever ve yüksek ahlaklı Süyünbige’nin adından geliyor.
Selcen: Dede Korkut Hikayelerindeki Selcen Hatun’un adından gelen bu isim, erdem, güzellik ve hamaratlık anlamlarını taşıyor.
Bu dört isim de Türkçedir ve tarihi isimlerdendir. TABUTLUK’TAN AMERİKA’YA...
1948 Gelibolu’da görev yaparken babasını kaybeden Alparslan Türkeş, aynı yıl Amerika Birleşik Devletleri için açılan sınavı kazanıyor ve ABD’ye gitmeye hak kazanıyordu. Babasının vefatı sebebiyle bu duruma sevinememişti bile.
Amerika’da Cansas Eyaletinde Kara Harp Akademisi’nde ve Georgia Eyaletinde Amerikan Piyade Okulu’nda eğitim gördü.
Amerika dönüşü Çankırı’da Gerilla Okuluna gerilla öğretmeni olarak atandı. 1951 yılında Kurmay subaylık sınavına yüzbaşı rütbesiyle katıldı ve Harp akademisinden 1955 yılında Kurmay Binbaşı olarak mezun oldu.
Yeni görev yeri Milli Savunma Bakanlığı idi ve burada karargah stajını yaptı. Bu yıllarda beşinci çocuğu Yıldırım Tuğrul Türkeş dünyaya geldi. ALPARSLAN TÜRKEŞ, NATO TÜRK TEMSİL HEYETİ ÜYESİ
1955 yılında açılan bir sınavı kazanarak ABD’de NATO Türk Temsil Heyeti üyeliğine atanır. Pentagon’daki görevi iki yıl sürdü ve 1957 yılında Türkiye’ye döndü. Bu süre içerisinde Uluslararası Ekonomi eğitimi görmüştür. ALPARSLAN TÜRKEŞ, ALMAN ATOM VE NÜKLEER OKULUNDA
1959 yılında Alparslan Türkeş, Almanya’ya Atom ve Nükleer Okuluna gider. Buradaki eğitimini başarıyla tamamlar ve yurda döner. Artık kendisi Kurmay Albaylığa yükselmiştir. 1960 İHTİLALİNİN KUDRETLİ ALBAYI
27 Mayıs 1960 tarihinde Türkiye’deki kardeş kavgasını önlemek için ülke yönetimine el koyan Türk Ordusu, devrin yöneticilerini gözetim altına almış, bazı reformları gerçekleştirmek için Milli Birlik Komitesi’ni oluşturmuştu. Türk Halkına Ankara’daki Radyoevinden ilk bildiriyi okuyan kişi, daha sonra ihtilalin kudretli albayı olarak anılacak olan Albay Alparslan Türkeş’tir.
Kurmay Albay Alparslan Türkeş, ihtilal hükümetinde Başbakanlık Müşteşarlığı görevini üstlendi Bu görevi sırasında Devlet Planlama Teşkilatı, Devlet İstatistik Enstitüsü ve Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü gibi kurumları kurulmasını sağladı.
Milli Birlik Komitesi, arasında bir süre sonra anlaşmazlıklar ortaya çıktı. 13 Kasım 1960 tarihinde Alparslan Türkeş ve “ondörtler” olarak adlandırılan Milli Birlik Komitesi üyeleri emekliye sevkedildiler. Bu tasviye hareketinden sonra “ondörtler”, yurtdışına gönderildi, bir diğer ifadeyle yurtdışı görev bahanesiyle sürgün edildiler. Alparslan Türkeş, 19 Kasım 1960’ta Türkiye’nin Hindistan Büyükelçiliği’ne Müşavir olarak gönderildi. 1961- 1963 yılları arasında 2,5 yıl Hindistan’da kaldı ve Türkiye’ye dönmesine müsaade edilmedi.
Alparslan Türkeş, ancak 22 Şubat 1963 yılında Türkiye’ye dönebildi. Arkadaşları ile bir araya gelerek yeni bir kadro oluşturmaya başladı. Önce “Huzur ve Yükseliş Derneği”ni kurdu. Amacı ilerde bir parti kurmaktı.
1958 yılında Elazığ’da görev yaparken Kurmay Albay Alparslan Türkeş, Kurmay Binbaşı Talat Aydemir’in “cunta” adını verdiği gizli bir örgüte girme teklifine sıcak bakar ve daha sonra bu örgütün kilit adamı durumuna geçer.
1960 ihtilalinde Alparslan Türkeş, Hindistan’a sürgüne gönderilmişti. 22 Şubat 1922 tarihinde Türkeş Hindistan’da iken birinci darbe teşebbüsünde bulunan ancak başarılı olamayan Talat Aydemir, bu kez Alparslan Türkeş yurda döndükten sonra da 20-21 Mayıs 1963 tarihinde ikinci bir darbe teşebbüsünde bulundu.
1963 yılında Talat Aydemir’in giriştiği darbe teşebbüsüne karıştığı iddiası ile Alparslan Türkeş tutuklandı ve Mamak Askeri Cezaevinde dört ay hücre hapsinde yattı, yargılandı ve beraat etti. CUMHURİYETÇİ KÖYLÜ MİLLET PARTİSİ
31 Mart 1965 tarihinde Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’ne katıldı. Bu tarihten beş ay sonra 1 Ağustos 1965 tarihinde Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi kurultayında genel başkan seçildi. Aynı yıl yapılan milletvekilliği seçimlerinde Ankara milletvekili seçildi ve parlementoya girdi. “Rahmetli Alparslan Türkeş’in 1965’te son derece mütevazı şartlar altında mayalamaya başladığı milliyetçilik ideolojisinin, Türk dünyasını nasıl sardığını ve genel Türk alemi için nasıl bir kurtuluş umudu haline geldiğini gösteriyordu.
Birçok siyasi parti başkanı Türkiye sınırları dışında ve hatta içinde bile tanınmazken, Türkeş’i Adriyatikten, Çin seddine, Kerkük’ten Kuzey Kutup dairesindeki Yakutistan’a kadar tanımayan Türk yoktu.
Sadece tanımak mı?
Hayır.
Aynı zamanda bağlanmak...”
Necdet Sevinç MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ
1969 yılında Adana’da yapılan büyük kurultayda Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’nin adı Milliyetçi Hareket Partisi olarak değiştirildi. Yeni partinin amblemi olarak da üç hilalli Osmanlı bayrağı uygun görülmüştür. 1969 yılı seçimlerinde Alparslan Türkeş, Adana ilinden milletvekilliği seçimlerine girer ve Adana milletvekili seçilir. ALPARSLAN TÜRKEŞ’İN
ÜLKEMİZE KAZANDIRDIĞI KURUMLAR
1.TUBİTAK
2.Devlet Planlama Teşkilatı (DPT)
3.Türk Standartlar Enstitüsü (TSE)
4.Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü (TKAE)
5.OYAK
6.Silifke Nükleer Santrali
7.Aksaz Deniz Üssü MİLLİYETÇİ CEPHE HÜKÜMETLERİ
Birinci Milliyetçi Cephe Hükümeti Süleyman Demirel başbakanlığında 31 Mart 1975-13 Haziran 1977 tarihleri arasında görev yapar. İkinci Milliyetçi Cephe Hükümeti ise 1 Ağustos 1977-31 Aralık 1977 tarihleri arasında yine Süleyman Demirel başbakanlığında bu sefer beş ay gibi kısa bir süre görevde kalır. Alparslan Türkeş, Birinci ve İkinci Milliyetçi Cephe Hükümetlerinde MHP Genel Başkanı sıfatı ile Başbakan yardımcılığı ve devlet bakanlığı görevlerinde bulunur. 1968-1980 YILLARI ARASI TÜRKİYE’NİN DURUMU
1968 yılından itibaren Türkiye’de Marksist ve Leninist fikirlerle beslenmiş bir kısım üniversite gençliği üniversitelerde bir kısım eylemlere girişirler. O yıllarda büyük bir bölücülük propagandası yapılarak, Rusya’nın güdümünde kominist bir devlet kurmak için “Komünist Devrim” adı verilen bir ihtilal hazırlığı yapılmaktadır. Üniversitelerin özerkliğinden faydalanırlar ve üniversiteleri işgal ederler. Güvenlik güçlerinin giremediği kurtarılmış bölgeler ve kendilerine destek vermeyenlerin kapısından içeri giremeyeceği üniversiteler oluştururlar. Her yeri Lenin’in, Mao’nun, Stalin’in fotoğrafları ve komünist sloganlarla, Sovyetler Birliğinin ve İllegal örgütlerin bayrakları ile doldurmuşlardır.
Şehir gerillası veya kır gerillası adını alan yeraltı örgütleri, kendilerine tabi olanlardan başka hiç kimseye hayat hakkı tanımamaktadırlar. Bunun üzerine, Alpaslan Türkeş toplanan çok az sayıdaki gence verdiği seminerlerle onları komünizm konusunda aydınlatmaya ve alternatif olarak da Türk toplumculuğunu, Türk milliyetçiliğini anlatmaya koyulur. Kısa zamanda çoğalan gençler örgütlenmeye başlarlar. Artık, Türk Milliyetçiliği safhası başlamıştır. Türk Milliyetçileri, Alparslan Türkeş’in “Dokuz Işık” dokrini etrafında toplanırlar.
Ülkü Ocakları, Büyük Ülkü Derneği ve diğer mesleki örgütlenmeler başlar.
Karşılarında antikomünist bir örgütlenme başlayınca illegal komünist örgütler kendilerine düşman olarak devlet güçleri yanında bir de milliyetçi örgütleri seçmişlerdi. 12 Eylül 1980 tarihine kadar 5000 civarında ülkücü genç şehit oldu. 12 Eylül İhtilalini yapanlar ise ihtilalin olgunlaşması için daha nice canların ölmesini bekliyorlardı. 1974 YILINDA EŞİ MUZAFFER HANIM’I KAYBETTİ
14 Ocak 1940 tarihinde Isparta’nın köklü sülalelerinden Katırcıoğlu sülalesine mensup olan Muzaffer Hanım’la hayatını birleştiren Alparslan Türkeş, 11 Haziran 1974 tarihinde 34 yıllık hayat arkadaşı Muzaffer Hanım’ın vefatıyla sarsıldı.
Alparslan Türkeş, ikinci evliliğini 1976 yılında Seval Hanımla yaptı. Evlendikleri zaman Alparslan Türkeş 59, Seval Hanım 23 yaşındaydı. Bu evlilikten 1977 yılında Ayyüce isimli bir kızları ve Ahmet isimli bir oğulları dünyaya geldi. “Türkeş, CHP’ye koalisyon teklifini Milli Birlik Komitesi’nden arkadaşı Orhan Kabibay arcılığıyla yaptı. Deniz Baykal, Kabibay ile buluştu. Yine Türkeş. rahmetli Gün Sazak’ı Vedat Dalokay’a gönderdi. Kendisi de koalisyon için eski Demokrat Partili Yaşar Durutürk’ü evinde Turan Güneş ile buluştu. Ancak Bülent Ecevit bütün teklifleri geri çevirdi. Türkeş’in bana söylediği şuydu: “Ecevit geri çevirmeseydi, belki de 12 Eylül olmazdı.”
Nuh Gönültaş, Zaman
__________________ #MustafaKemaLAtatürkTorunuyum..ღ ❦ {22~02~`22..∞}
{09~09~`22..ღ} |