|
Adem Nickli Üyeden Alıntı
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. |
Sevgili en besili embesil.
Kişilik benzerliği olabilir ama insanlar bir birine benzeyemez. Her insanın dünyası ayrı bir ütopya. Orada ki örnekten değinmiş olduğum en yakınımızdaki insanları baz alarak karşıdakinin duygu ve düşüncelerine ortak olmak varken, hissetmek varken aynı şekilde karşısındakinin duygusunu yaşamak varken anlık bile olsa empati yaparak birilerinin duygularına ortak olabiliriz. "Başımıza gelmedikçe veya tanık olmadıkça herkes kendi gerçekliğinde yaşıyor" Zülfü Livaneli'den vermiş olduğum örneği ne kadar algılayabildin bunu da ben anlamadım. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. -ki zaten bak benim üzerine basarak bahsetmiş olduğum asıl konuyu sen bile anlayamamışsın.
Yalnızlık konusuna gelince de, insanın en yalın halidir. Şikayet de edilir çoğu zaman sevilir de, iyisiyle kötüsüyle yalnızlık boşluğu dolduran yekpare bir boşluk daha sadece Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Şayet bu aralar yakıcı ve sıkıcı bir duygu...
Nesquik kalmadı. Fitness hocam Lifalif Yulaf Ezmesi öğünlerin arasına sığdırdı. İkram edebilirim.
|
tüm zamanlar için geçerlidir aslında söylediğin şu söz ''Şayet bu aralar yakıcı ve sıkıcı bir duygu...''
katılmak veya katılmamak gibi bir seçenek bile kalmaz. o yüzden ''her dilde ve her tarihte aynı sızıyı hatırlatır yalnızlık'' diyor yılmaz erdoğan
livaneliye gelecek olursak - ki ondayızdır. daha net ve açık bir şekilde yazmalıyım sanırım. demem o ki senin yazdığın ile Livaneli farklı şeyler. şöyleki; Livaneli her insanda seni ilgilendirecek şeyler var diyor bize. oysa senin insanlarda baktığın ise tam tersi. yani sen onlarda kendini değil. kendinde onları arıyorsun.
burda kıyas hükmü söz konusu, bunuda açıklayayım. kıyaslamada kendine göre kıyas yapıyor, ama onları umursamıyorsun. oysa ütopik düşünmeyip diğergam penceresinden bakmış olursan, o zamanda onlara bürünür kenine bakardın.
bu durumda şöyle bir tekerlemeli soru sorasım geldi.
'' adem madene gitti,
madende badem yedi,
madem adem madende badem yedi,
niye bize getirmedi?''
neyse hacı onları boş verelimde. sen bir ara gel bize. annem güzel tatlılar hazırlamış. ikram edebilirim demiyorum tabiki. ikram etmeliyim diyorum.
tatlılarıda ütopya gibi görme lütfen(!)