|
Melodram Nickli Üyeden Alıntı
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. |
Gerçekten içimi dökebilseydim şuraya, belki de her şey hallolacaktı ama ben içimi dökmeye yeltenecek gücü bile kendimde bulamıyorum ve ben bu gücü kendimde bulamazken, benim içimi ne de kolay çözüyor insanlar kendilerince, ne de çok konuşuyorlar bilip bilmeden, ne de güzel atıyorlar tutuyorlar dar beyinlerinde. Şimdi gerçekten içimi döksem, kaç kişi kalacak hayatımda? Kaç kişi daha susturduğu yanında beni bulacak? Kaç kişi, utanacak ağzından çıkan cümlelerden? Kaç kişi geç kaldığını anlayacak, kaç kişi daha erken diye yerinde sayacak? Ben saymadım. Yerimde de saymadım, kaç kişi olduklarını da saymadım. Ben konuştum, onlar başka şeyler söylediler, anlamalarını beklemedim, anlatmak istedim ve uzun bir süre bunu tekrarlayacak gibiyim, önce kendime tahammül etmeyi öğrendim çünkü insanları hiçbir zaman öğrenemeyeceğimi çok iyi biliyordum. Sonra sorumluluklarımı öğrendim, hem de tam 7 yaşında, 17 yıldır durmadan bir sorumluluk var omuzlarımda, hiç sorumluluğu bilmeyenlerin dillerine malzeme olacak kadar ucuz sorumluluklar olsun istedim, olmadı. Önce çok sustum, sonra çok konuştum ben, ikisinde de hep yanlış olanı seçtiler, yanlış olanı çektiler. Ben büyüdüm. Yani, onlar anlamadı, ben büyüdüm. Şimdi şuraya gerçekten içimi dökmek isterdim ben, kimseye değil, tam şuraya. Bir gün daha büyüdüğümü anlatmak isterdim, anlatırım da belki bir gün ama daha ne kadar büyüyeceğim bilmiyorum. Biraz fazla ileri gittim kendi çağımdan. Biraz soluklanayım. Soluklanayım da, içimi dökeyim, kim öle, kim kala, kim boğula! Ba na ne. |
Belki doğa, hayat ve tarih karşısında yaş alarak küçülüp, insani tecrübe olarak büyüyebilirsin ama, sen kendi olgunluğunu başka insanlarda arama derim hele -ki beyin fukarası insanlar da hiç arama. Ben büyüdükçe yaptığım ve yapacağım hiçbir seçimin mükemmel olamayacağının idrakindeyim, bu hayat yolunda sendelememe sebep değil, tam tersi insanları tanımamda ki en büyük tecrübem, hayat yolunda birşeylerin hep benim/bizim istediğimiz gibi olmayacağının en büyük kanıtı.
Küçükken en ufak birşey olduğun da babama koşardım yardım isterdim, gel git zaman büyüdüm aileme sığınamadım, anladım -ki tek başıma ayakta durmam gerekiyor, önüme hedefler koyup, onlara ulaşmam gerekiyor. Yenik düşmeden, bazen sendeleyerek, bazen düşerek, yeniden ayağa kalkarak büyümek gerekiyormuş..
Nitekim; hayatın hengamesinde; sevmekten aciz olan sadakatsiz ihanet eden insanlar mı dersin, gudubet olupta kendisini hakiki insanmış gibi gösteren mi dersin, hak etmediğin halde başına; beyhude olayların gelmesimi dersin hepsi olur. Ama yıldırmasın seni bu en büyük tecrübedir hayat yolunda, düşerek, sendeleyerek.. Senin meşrebini bozmasın bunlar.