-Üniversiteden beri görüşmediğiniz doğru mu ? Ne antika adamsın sen en az 25 yıl olmalı

+ 25 yıl değil 26 yıl 6 ay.

-Kim bu kadın ?

+ Nirgül ile üniversitenin birinci sınıfında iken tanıştık. Onu ilk gördüğüm anı hiç unutmuyorum. Kantinden içeri bir kız girdi, öyle güzel öyle alımlıydı ki çay bardağı elimden düşüverdi öylece kala kaldım.

-Sonra ne oldu ?

+Sonrası bir aşk öyküsü işte. Bir birimizi çok sevdik. Bir o kadar da kıskandık. Bir gün okulun kampüsünde böyle bir bankta oturuyoruz, arkadamdan geldiğini hissettim gözlerimi kapattı elleri ile bende hemen saymaya başladım Hale, Jale, Şükran diye karşıma geçti bir tokat vurdu bana, gözlerimde şimşekler çaktı. Ne kadar çok gülmüştük. 4 yıl böyle geçti işte.

-Eee sonra ?

+Aşkımız bitti. Yani daha doğrusu o gitti ben kaldım.

-Sen ne yaptın ?

+ Hiç bir şey hayat öyle akıp gitti.Bende bir daha kimseyi sevemedim hep onu düşünerek yaşadım. O da zaten mutlu olamadı ya.

-Nerden biliyorsun ?

+Biliyorum ortak bir arkadaşımız vardı haberlerini ondan alıyordum.

-Sen deli misin ? 26 yıl bir kadının resmini cüzdanında taşıyorsun ve şimdi karşına çıkıyor kaza geçirdim numarası yapıp geçmişi hatırlamıyorum diyorsun.

+Aradan çok uzun zaman geçti Alper artık yaşlandım yapayalnız bir şekilde 50 yaşına geldim. Artık her şey için çok geç. Bazen böyle olması gerektiği için böyledir.