Çevrimdışı Gökalp ♡
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Karadeniz Bölgesinde sıkça kullanılan kelimeler (A)
Aba: Büyük kız kardeş, abla.
Aba: Çocuk dilinde abla
Abula: Abla
Abula: Abla (Hemşin)
Abula: Abla.
Aba: Abla, teyze, hala, yenge
Abula: Abla
Acmag: Acıkmak
Ac olmak: Acıkmak
Ac'olmak: Acıkmak
Aha: Bir şeyi arayınca aniden karşılaşınca, bir şeyi ani olarak anlayınca söylenir. 2-Tasdik, rıza gösterme bildirir, elbette, iyi, evet, doğru.
Aha: Yumruk sıkılarak göğüs hizasında sallanır, bu sırada söylenir, sözü geçen kişinin cimri olduğunu anlatır. Aha işte, hemen şurada, böyle anlamındadır, yumruk ise el sıkılığı demektir.
Aha: İşte burada. (Aha seni yakaladım.)
Aha meydan: Hodri meydan. (Güreşeceksen aha meydan.)
Aha: İşte o, işte şu.
Alaf: Hayvan yemi. (ot, saman vs.)
Alaflamag: Hayvanı yemlemek, yem vermek.
Alaf: Hayvanların kışlık yiyeceği, saman, ot, mısır sapı.
Alaflamak: hayvanlara yem, kuru saman, ot, vermek.
Alaf: Yeşil ot, hayvan yiyeceği. (Kadınlar alafa gittiler.)
Alaf: Hayvan yiyeceği, yal.
Alaf: Arpa, yulaf gibi ekinler ekilerek elde edilen hayvan yemi.
Alaf: Hemşin'de karayemiş, sarmaşık gibi yeşil bitkilerden oluşan hayvan yemi. Alafa gitmek.
Andır: Asıl manası sahipsiz maldır. Ölen birisinin akrabalarına miras olarak bırakıp gittiği mal, vs. Şimdi, canlı dilde küfür ve beddua anlamında kullanılır. (Bazen "andıra galmış" şeklinde kullanılır.)
Ander: 1) Cansız, fena, işe yaramayan, bakımsız, terkedilmiş, ölü malı. 2) Çirkin, uğursuz, miskin, tembel. 3)Garip, aciz, tuhaf. Ander çocukluk, ander felek.
Anderin Gaybanası: Yokolasıca anlamında ilenme.
Ander Kalmak: Olmaz olmak, yok olmak, ölüden arta kalmak. Ander kalasun biçiminde ilenme. Bir kimsenin sevdiklerinin yakınlarının ölmesini dilemek.
Ander: Uğursuz, sahipsiz, metruk.
Ander: Fena, kötü
Ander kalmak: Kötülüğe kalmak, yok olmak
Angırmag: Kuvvetle bağırmak, çirkin sesle genizden bağırmak (at, eşek vs.)
Angırmak: Anırmak. (eşek)
Angırmak: Anırmak (Eşek ANGIRIYOR)
Arıg: Zayıf, cılız, sıska.
Arıglamag: zayıflamak, zayıf hale gelmek, çelimsiz olmak.
Ayrıca: Arıgca, Arıglaşmag, Arıglatmag, Arıglıg, Arıg-urug.
Aruklanmak: Zayıflamak. (Kışın ARUKLANAN inekler, yaylada etlenirler.)
Artmag: Miktar, sayı, ölçü vs bakımından çoğalmak, fazlalaşmak.
Artırmag: sayısını, kilosunu çoğaltmak, hacmini sahasını büyütmek.
Artmag: Çoğalmak. (İyi gurbetçi para ARTURAN gurbetçidir.)
__________________ O Herşey Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |