Öküz Mehmet Paşa
Öküz Mehmet Paşa uzak bir yerde vali iken bir gün İstanbul’a gelip Sadrazam Ali Paşa’yı ziyarete gider. Bir odaya alınır. Burasını bekleme odası zanniyle bir köşeye çekilir. Köşede küçük yapılı sessiz birisi oturuyordu. Paşa şimdi gelir ümidi ile bir hayli bekleyerek sıkıldı ve nihayet oradaki zatla konuşmaya başladı:
-Acaba sadrazam gelmez mi?
-Gelir efendim.
-Siz burada kapıcı mısınız?
-Hayır.
-Katiplerden biri olacaksınız. Bari eline geçenle idare edebiliyor musun?
-Allah’a şükür.
-Demek ketebedensiniz?
-Hayır efendim.
-Ya, aferin öyleyse başkatip olacaksın?
-Hayır.
-Mabeyinci misiniz öyleyse?
-Hayır efendim.
Bu son “hayır” ın telaffusunda biraz başkalık hisseden Mehmet Paşa işi sezinleyerek:
-Yoksa Ali Paşa Hazretleri zati aliniz misiniz? Deyip, karşısındakinde bir tebessüm emaresi görünce atılarak eteğini öptü ve :
-Aman af buyurunuz efendim. Bana adla sanla Öküz Mehmet Paşa derler, dedi. |