Üçüncü Kadeh
Bir gün sandalcı Bekir Mustafa ile tebdil gezen Dördüncü Murat ve veziri aynı kayıkla Üsküdar’a geçiyorlardı. Havanın güzelliği, denizin safası Bekri'yi keyiflendirdi. Daima beraberinde taşıdığı şişeyi çıkarıp bir maşrapa dolusu içti. Sonra bir maşrapa da yanındakine ikram etmek istedi. Onlar reddedecek olmuşlarsa da Bekri’nin ısrarına dayanamayarak içtiler. Bir ikinci maşrapa bir üçüncü maşrapa gelince vezir kendini tutamayarak:
- Karşında kim var biliyor musun? dedi.
Bekir Mustafa sakince cevap verdi.
-Kim olacak benim gibi bir Allah’ın kulu.
Vezirin sesinin perdesi yükseldi:
-Karşındaki Sultan Murat ben de veziriyim.
Bu sözler Bekir Mustafa’yı telaşa düşürmedi. Bir kahkaha attıktan sonra sakince:
-Olur şey değil yahu dedi. Herifler iki maşrapa içince biri Padişah öteki vezir oldu. Üçüncü maşrabayı dikselerdi biri Allahlığı, öteki Peygamberliğini iddia edecek. |