"Her nerede olursanız olun ölüm size yetişir, son derece sağlam kaleler içinde de bulunsanız yine kurtulamazsınız."(NİSA/78)
Ölüm hepimize gelecekse Peygamber Efendimizin buyurduğu gibi biz ölümü her an düşünmeliyiz. Ölümü hayatımızın her yerine koymalıyız.. Kapı açılıp ölüm geldiğinde hadi dünyada kalışın bitti, toparla bavulunu gidiyoruz dediğinde Azrail ,kapının her an açılacağını, ölüm meleğinin geleceğini düşünmeliyiz...
Bazen ölüm birer birer gelir , bazen semadan ölüm yağar yüzer yüzer. Tabutları alırlar , sıra sıra yere dizerler. Soma'da olduğu gibi...
Yani orada yerin altında insanlar, kardeşler helal rızık nasıl kazanılır, masaları , kasaları olanlar , fukarayı odasından kovanlar , onlara dönüp bakmayanlara inat yerin altında evde 3 yaşında , 5 yaşında ekmek bekleyen yavrulara babalar kömür renkli elleriyle helal rızıklarını nasıl götürürler onu anlatabilmek için ÖLÜM gelir.
Dünya o ölümü seyreder. Can boğaza gelir , oksijen tükenir arkadaşlar el ele gözlerine bakarlar, hani yok mu kimse , doktor yok mu, oksijen tüpü yok mu derler... Kesin şuna inanırlar ki yirmisinde, otuzunda , yerin altında çukurda ölüm geldi Azrail orada bekliyor. Ayakları birbirine dolanır... Önde kıyamet var , hesap var , haşır var...Arkada 3 yaşında , 5 yaşında , 7 yaşında yetim bıraktığı yavrular var. Onlar gözünün önünde canlanır sonra Azrail son hamlesini yapar, dünyadan ayrılık vakti gelmiştir der... O sana konuşur , yerin altı konuşur çocuklara ekmek nasıl götürür bunu anlatırlar.
Onların geride bıraktıkları konuşur , siren sesleri arasında akşam eve kömür rengine belenen elleriyle kömür kokulu ekmek getiren babalarını siren sesleri arasında arayan 7 yaşında kız çocukları konuşur.
Orada bir dünya var, fotoğraflar var acılar var. Bir de o acıları istismar edenler var. Her belayı , her gelen musibeti onun suçlusu müslümanı görenler, İslamı görenler bütün bunları vesile yapıp müslümana sövenler ,ölüme bile ihanet eden hainler konuşur. O evdeki acıyı, 2 yaşındaki yavruyu istismar edenler konuşur.
3 yaşında , 5 yaşında , 10 yaşında babalarını kaybeden , hani bir daha kapı çalmayacak , kömür renkli elleriyle, kömür kokulu ekmek babası birdaha eve getirmeyecek o yetim kalan yavrular Ebva'ya bakacak... Hz. Muhammed (s.a.v) babasını görmemişti, annesi ile Medine'den Mekke'ye dönerken Ebva'ya kadar gelmiş annesi orada rahatsızlanmış 6 Yaşındaki Muhammed'in dizi üzerine başını koymuş ve şöyle demişti. Her doğanlar ölecektir yavrum , her yeni eskiyecektir yavrum. 6 yaşında Soma'da yetim kalan yavrular Ebva'da 6 yaşında babasından sonra annesinide elleriyle kabre koyan Hz. Muhammed' bakacaklar onunla teselli olacaklar.
Hz. Muhammed 7 yavrusunun 6'sını elleriyle kabre koymuş.Torunu oracıkta titreye titreye son nefeslerini vermiş, gözlerinden yaşlar geliyor sahabe ona bakıyor..Sende mi ağlıyorsun deyince Peygamber(s.a.v) bu gözlerden yaşlar dökülür , bu yürek yanar ama asla bu lisan bu dil Allaha isyan cümleleri kurmaz diyen Peygamberle o anneler teselli bulacak. Allah semadan müslümanların , annelerin, babaların, yavruların, 19'unda dul kalan Soma'da kadınların yüreklerine sekinet , sukunet yağdıracak...
İşte böyle bir dünya , hikayesi zor bir dünya...En sahici fotoğrafları kabristanlık. Orası işte... Orası yalan konuşmuyor , oraya gideceğiz hepimiz. Çaresi yok. Belki yerin altında belki yerin üstünde ama helal rızık kazanırken şerefimizle Somadaki kardeşlerimiz gibi gitmek var...
Ölüm bir ayrılık değildir.. Ölenlerin salih amelleri varsa , geride kalanlar onlara dua ediyorlarsa Allahu Teala Soma'da şehit olan kardeşlerimize ahirette dualarla yaptıkları amellerle büyük mükafatlar nasip edecektir. Allahtan başka her şey fani, her şey yok olacak... Çocuklarımızı kaybedeceğiz belki annemizi, babamızı, yakınlarımızı kaybedeceğiz. Onların tabutlarını taşıyacağuz . Ama Allah'a gönderdiğimiz hiçbir şey kaybolmayacak , çocuklarımızı da babalarımızı da annelerimizide O'nun yanında bulacağız. Onları bulabilmek için onlara dua etmeliyiz onların arkasından onların makamına ulaşabilmek için bizlerinde salih ameli olması gerekiyor.
Soma'da eşlerini, evlatlarını toprağa koyan Anadolu kadınları! Şehitlerimizin yetim kalan yavruları! Altı evladını elleriyle toprağa koyan,yetim büyüyen, 6 yaşında annesiz kalan Allah Rasûlü Aleyhisselam teselliniz olsun. Ve O size diyor ki, "En büyük acılara sabredenler en büyük mükafatlara ulaşacaktır. "
Rabbimiz Soma'da hayatını kaybedenlere senin o yüce rahmetini bulmalarını lûtfeyle, geride kalanlara sabır ver. Ve bu acıyı birdaha inşallah yaşamamak temennisi ve duası ile...
"Onlar; başlarına bir musibet gelince, “Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz” derler." (Bakara/156)