Nedim Günsür
(1924 - 1994) “Tüm nesnelere sevgiyle yaklaşan ressam” olarak nitelenen ve naif özellikler de taşıyan figuratif bir anlayışla gerçekleştirdiği toplumsal içerikli yapıtlarıyla tanınan Türk ressam.
1924’te Ayvalık’ta doğan Günsür 1942’de girdiği Güzel Sanatlar Akademisi’nde Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun öğrencisi oldu. Öğrenciliği sırasında 10’lar Grubu’nun kurucuları arasında yer alan Günsür 1948'de Fransız hükümetinden aldığı bursla Paris’e gitti. André Lhote ve Fernand Léger atölyelerinde çalıştı. O zamana değin sürdürdüğü izlenimci resim anlayışını, Picasso, Léger ve Matisse’nin yanı sıra, yeni tanıdığı Afrika sanatının da etkisiyle değiştirdi, yarı soyut anlayışa yöneldi.
1952’de yurda dönen Günsür 1954-1958 yılları arasında Karadeniz Ereğlisi’nde resim öğretmenliği yaptı, daha sonra çalışmalarını bağımsız olarak İstanbul’da sürdürdü. 1961’de gerçekleştirdiği “Gökyüzü” adlı yapıtı 1963’teki 24. Devlet Resim ve Heykel Sergisi’nde birincilik ödülü aldı. 1972’de Milliyet Sanat dergisi tarafından “Yılın Resim Sanatçısı” seçildi. 1973’te düzenlenen Cumhuriyet’in 50. Yılı Resim-Heykel Yarışması’nda, Atatürk ve Cumhuriyet Ödülü’nü kazandı. 1950’lerde figüratif-dışavurumculuk bir anlayışla maden işçilerinin yaşamını konu alan resimler gerçekleştiren Günsür 1960’lardan sonra kent yaşamı ve sorunların ayöneldi, “Köylü Aile” (1977), “Göç” (1979) gibi yapıtlarında dramatik yönü ağır basan bir resim anlayışı sergiledi. Kent ve kıyı görünümlerini, lunapark ve bayramlerini betimlediği “Panayır” (1982), “Büyükdere’den” (1979), “Denize İnen Sokak” (1979) gibi yapıtlarında ise şiirsel bir anlatıma ağırlık verdi.
Nedim Günsür 13 Kasım 1994’de İzmir’de öldü.
Yazar ve reklamcı Mehmet Günsür'ün babası, oyuncu Yazgülü Günsür'ün dedesidir.