Çevrimdışı

Sanki benden başka bir ben daha var. Belki de patron o! Sanki ben asıl benin bir yansımasıyım sadece. Belki de tam tersi. Kim kimi deniyor o halde! Ben beni mi? Beni ben mi? Bildiğim tek şey; kendimin yerine geçip oynadığım bu oyunu benden başka hiç kimse kazanmayacak!

Sen ey benim olmayan; kaybetmek istiyorum ama kendimi. Her şey olmak istiyorum kollarında aynı anda ve hiçbir şey… O kadar çok o kadar az… O kadar var o kadar yok… Anlıyor musun? Duyuyor musun? Neden hiçbir şey söylemiyorsun? Neden susuyorsun? Neden anlatmıyorsun bana bir şeyler? Masal da olur!

Uyan! Bak ben uyumuyorum. Ah bir bilsem bilsem ki sende yani sende böyle yani aynı benim gibi yani işte böyle bilsem ki ve sadece bilsem bile ölene kadar severdim!

“Bu kadar iddialı olma!”
“Ama ölümüne yaşıyorum ben bu dünyada!”

İşte tam da bu kadar! Anlıyor musun? Anlıyorsun… İçime doğuyorsun! İçime doluyorsun! Seni bana yakınlaştıran anlar var. Benden bir parça oluyorsun… Her ana her ayrıntıya geri dönüyorum ve fark etmediklerim olduğunu düşünüyorsan yanılıyorsun! Kısaca her hamleyi gördüm diyorum anlıyor musun? Şimdi bir şey söyle istiyorum. Tam şimdi ve bana de ki; sanki ne duymak istediğimi biliyormuş gibi de ki bana; öyle bir şey söyle ki; tam da şöyle bir şey; öyle bir şey ki; ama öyle ki; işte öyle! Biliyorsun!

“Niye akışına bırakmıyorsun her şeyi?”
“Belki akış bu! Böyle akıyor yani!”

Belki çok şey istiyorum aslında belki de hiçbir şey ama hiçliğin doldurulması daha zordur. İşte bu yüzden seni istiyorum tam da bu yüzden!

Sence bütün arılar ölecek mi? Dünyanın sonu mu gelecek o zaman? O zaman seni bir daha göremeyecek miyim?

Tam da bu kadar işte!

Benim hissettiğim yerden hissediyorsan gel. Benim anladığım yerden anlıyorsan. Bana gelince hiç merak etme ben seni nerede olursan ol bulurum hemen oracık da çantamdan çıkardığım gibi şampanya şişesini biraz da sallayarak patlatıveririm. Yıldızlar ıslanır! Bununla da kalmam biraz da archers atarak içine yani katarak -şampanyaya canım- öyle bir yudum alırım ki yıldızların başı döner bilmem inanır mısın? Sen bana bi bakar mısın? Bir şeyler söyler misin artık! Bu kadar susmaz mısın? Aa sinirlendim ama. Söndürün kardeşim şu yıldızları! Her neredeysen gel sende! Umutsuza bağlıyor beni suskunluğun. Suskunluğun düşünmek istemediğim şeyler düşündürüyor bana ve ben onları düşünmek istemiyorum. Ben içine archers katılmış şampanya içmek istiyorum! Evet yıldızların gözünün önünde. Bu masalın adamı olmak istiyorum ben! Tam da şu anda. Söyle hangi tuzağa düşmem lazım?

alıntı