18 Aralık 2013, 22:36
|
#1 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Her gün bir saatini saplantılarına harcayan hastadır
Psikiyatrist Dr. Oya Bozkurt, Obsesif Kompülsif Bozukluğu (OKB) hakkında bilgi verdi: Saplantılar ve zorlantılar günde bir saatten daha uzun zaman alıyorsa ve boşa zaman harcatıyorsa; OKB teşhisi konur Özel Gaziosmanpaşa Hastanesi'nden Psikiyatrist Dr. Oya Bozkurt, Obsesif Kompülsif Bozukluğu ile ilgili sorularımızı yanıtladı... Tipik obsesyon ve kompülsiyonlar nelerdir? Obsesyon, yani saplantı; mantık dışı olmasına rağmen kişinin isteği dışında ısrarlı ve zorlayıcı bir şekilde aklına gelen yineleyici düşüncelerdir. Kompülsiyonlar (zorlantı) ise; kişinin gerçekleştirmek zorunda hissettiği tekrarlayıcı davranışlar ya da zihinsel eylemlerdir. Anksiyete yaratan obsesyonlardan kurtulmak için yapılan bu davranışlar bir kısır döngü yaratarak aslında sıkıntıyı daha da artırır. Tipik kompülsiyonlar; el yıkama, kontrol etme, sayma, düzenleme şeklinde görülür. Evden çıkmadan önce kapılar, pencereler, ocaklar sık sık kontrol edilir. Bu hastalar genellikle titiz, düzenli ve kusursuzluk arayan kişilik yapısı gösterdikleri için dışa vuran davranışlarında düzenli, titiz, aşırı kontrollü ve kuralcıdırlar. Düşüncelerinde sürekli bir tereddüt ve kararsızlık dikkat çeker. Bir şeyi ne kadar sorgular veya yaparsak OKB tanısı alırız? Sablantılar ve zorlantılar günde bir saatten daha uzun zaman alıyorsa ve zamanın boşa harcanmasına yol açıyorsa; OKB teşhisi konur. OKB teşhisi nasıl konur? OKB için laboratuvar testi yapılmaz. Doktor hastanın ritüellere ayırdığı zaman da dahil olmak üzere hastanın belirtilerini değerlendirerek teşhisini koyar. En önemli tanı kriteri; kişinin hoşuna gitmese de bazı düşünce ve davranışları tekrar tekrar yapmasıdır. Ayrıca bunlarla geçen süre de önemlidir.
KİŞİ KENDİNİ SINIRLAMAZ Bir şeyi devamlı ya da çok fazla düşünmemek mi lazım? Günlük yaşantımızın gerektirdiği ölçüde elbetteki dikkat, kontrol ve düşünmemizi zorunlu kılan birçok durum vardır. Bunları olağan düzeyde düşünmek hastalık anlamına gelmez. Zaten OKB bir hastalıktır. Kişi neyi, ne kadar düşüneceğini ve uygulayacağını sınırlayamaz. Elinde olmadan böyle bir tutum sergiler. Yani bir şeyi üç-beş kere tekrarlamak OKB yapmaz; OKB olduğu için üç-beş kere yapar. YAYGIN OBSESYON BELİRTİLERİ Pislik veya mikrop bulaşmasından korkma Başkasına zarar vermekten korkma Hata yapmaktan korkma Rezil olmaktan veya sosyal açıdan kabul edilemez bir şekilde davranmaktan korkma Şeytanca veya günahkar düşünmekten korkma Düzen, simetri, kusursuzluk ihtiyacı Aşırı kuşku ve sürekli güvence ihtiyacı YAYGIN KOMPÜLSİYON BELİRTİLERİ Tekrar tekrar yıkanma, duş alma veya elleri yıkama El sıkışmayı veya kapı tokmağına dokunmayı reddetme Kilit, ocak gibi şeyleri sürekli kontrol etme Rutin işleri yaparken içinden veya yüksek sesle sürekli sayı sayma
TEKRARLARA DİKKAT Sürekli bir şeyleri belli bir biçimde düzenleme Belirli bir sıraya göre yemek yeme Akıldan çıkmayan ve uykuyu bölen kelimelere, görüntülere veya düşüncelere takılıp kalma Belirli kelimeleri, cümleleri veya duaları tekrarlama DAVRANIŞ TERAPİSİ İLE TEDAVİ OKB ne kadar yaygındır? Çalışmalar; ülkemizde OKB'nin yüzde 3.7 oranında olduğunu gösteriyor. Rahatsızlık ilk olarak çocuklukta ve gençlikte ortaya çıkıyor. Irk ve sosyoekonomik altyapı fark etmeden kadın ve erkekleri eşit oranda etkiliyor. OKB nasıl tedavi edilir? Hastalar başlangıçta saplantı ve zorlantılarını gizlemeye çalışır. Bunları, kendi çabalarıyla yenebileceklerini düşünürler. Yaşam kaliteleri ciddi şekilde etkilenmeye başladığında psikiyatristlere başvururlar. OKB kendi kendine geçmez, bu yüzden tedavi edilmesi önemlidir. En iyi tedavi yöntemi; ilaç ve bilişsel davranış terapisidir. İŞ VE OKUL DEĞİŞİKLİĞİ RAHATSIZLIĞI TETİKLER Nedeni tam olarak anlaşılmamış olsa da, araştırmalar biyolojik ve çevresel faktörlerin OKB ile ilişkili olabileceğini göstermiştir. Biyolojik faktörler: Araştırmalar; serotonin adı verilen nörotransmitlerin seviyesinin düşmesi ile OKB gelişimi arasında bir bağlantı saptamıştır. Serotonin dengesizliğinin ebeveynden çocuğa geçtiği kanıtlandı. Bu da OKB'nin genetik olabileceğini gösteriyor Çevresel faktörler: Bazı çevresel faktörler OKB'yi tetikleyebilir. Belirli çevresel faktörler ise kişide var olan bu rahatsızlığı kötüleştirebilir. Bunlar: Taciz, yaşamsal değişiklikler, hastalık, sevilen birinin ölmesi, iş veya okulla ilgili değişiklikler veya problemler olabilir. |
| |