Çevrimdışı

İnsan, bulunduğu ortamda kendisini ne kadar rahat hissederse, konuşkanlığı da o kadar olur. Yazı ile kendini ifade etmeyi tercih eden kişide, hal ve hareketlerinin kendisini rezil edeceği, yanlış birşeyler yapabileceği, kendisine güvenemediği için karşısındaki kişi ile ne kadar çok karşı karşıya gelirse onu o kadar çok çabuk kaybedeceği gibi özgüvensizlik ya da asosyallik gibi durumlar olması çok olası. Tüm bunların yanında ayrıca karşısındaki kişinin kendisini dinlememesi ve açıklamaya müsade etmemesi gibi durumların da kişinin "neden beni adam yerine koymuyor?" düşüncelerine itilerek kendini koruma altına almaya çalışmasıyla da sonuçlanabilir.

Öncelikle bir birey olarak, karşınızdaki kişi sizinle daha çok yazma eğilimindeyse buna neden olanın siz olup olmadığını araştırın derim. Öte yandan aynı sorun sizdeyse, bunun nedenini aşmak için binlerce nedeniniz var. Mesela hayatın ne kadar kısa olduğuyla ilgili ve bunu daha da zorlaştırmamak en temel sebeplerden biri...

Normal şartlarda insan kendini rahat ettiği gibi davransın derim. Fakat bu konuda, hayatı gerçekten yaşamak istiyorsanız bu yalnızca monitöre ya da telefona bakarak, içinizden geçen ifadelerle kalmamalı. Söyleyin... görün tepkiyi... belki gülümsemeyi, belki de hüznü. Görün karşınızdaki kişinin hisleri olduğunu, bir can taşıdığını. Onun size o an hissettiği duyguları yazı ile ifade etmesini beklemeyin. Çünkü her hissi o an ki gerçek anlamında görebileceğiniz kadar ifade edebilecek bir smiley icat edilmedi. Ne kadar çok yazmaya çekilirseniz, ilerisi için gelecek nesillere aktarabileceğiniz gerçek bir hayat tecrübeniz kalmaz. Ayrıca o kadar da birilerini elinizin tersiyle itmeniz kolay olur. Bunun tek sebebi aslında yazmanın verdiği ve yüzleşmemenin verdiği özgüvenle soğuk birine dönüşmenizdendir.

Özetle
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
oyum konuşmaktan yani yaşamaktan yana.