Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01 Şubat 2013, 15:29   #103
Çevrimdışı
Nava
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Mürekkep lekesi, kağıt kesiği dolu ellerim.




Merhabalar, gökyüzüm. Uzun bir süre sonra, yine ben geldim.
Anlatacak o kadar şey var ki, hangisinden başlasam karar veremedim.
İlk başta, geleceğimden bahsedelim.
Mâlum, üniversite sınavı.
Açıkcası aldığım puan aralığı 320-360 yâni Psikoloji ve Siyasal Bilimleri unutuyorum.
Sonra, Ankara'yı unutuyorum.
İnsanlar hep bir şeyleri yarım bırakmak zorunda mı? Anlam veremiyorum.
Önümüzdeki şehirler: Denizli, Muğla, Kocaeli, Adana, Eskişehir.
Denizli de rahat ederim, Kocaeli de arkadaşlarım var. Hele bir puanım belli olsun, nasip kısmet. (Ne olacağını bilsem de, umut derler buna.)
Dershane iyi gidiyor ama artık sı-kıl-dım.
Şimdi ki aklım olsa, geçen yıl tercih yapardım.
Kendimi tanımayı unutmuşum ben, bir şeyden çok çabuk sıkıldığımı.
Sıkılınca da soğuduğumu unutmuşum.
Neyse..
Dershaneye 2 hafta önce Ege geldi. (Ege benim ilk okul arkadaşım.)
İşte şimdi dershane gözüme güzel gelmeye başladı diyebilirim.
Derslerde güldüğüm, etüte kalabileceğim, takıldığım da alınmayan bir arkadaş sonuçta.
Bir de, o vardı. O, diyelim geçelim. Yâni, bir insana tüm yaralarını açarsan; o seni kanatır. Israrla bunu idrak etmek istemeyen canlıya, Nava hatun denir.
Şu konuşmayı çok çok iyi hhatırlıyorum.
X: Bak, ben çok üzüldüm; çok kırıldım. Olmaz, gidersin.
Y: Ben seni üzmem.
Beklenen sonuç tâbi ki gene aynı, sadece burada çıkar ilişkisi varmış.
Sadece burada değer vermeme varmış.
Onları ben geç fark ettim.
Ve bir insanın gözlerinin içine bakıp yalan söyleyecek kadar, kadar işte.
Olduğunu öğrendim.
Bu konuyu da geçelim mi? Geçtik.
Ö'ye gelelim.
Yâni ben hayatımda kimseye bu kadar kötü davrandığımı hatırlamıyorum.
Gerçi ona da isteyerek kötü davranmadım.
Velhâsıl, şu an iyi davransam da bir şey değişmiyor.
Ama sürekli rüyalarıma giriyor, eski şeyleri anımsatacak bir şeyler oluyor.
Misâl bugün, derse geç kaldım. Uyanamadım.
Otobüse bindim, oturdum. Bir koku geldi burnuma, önümdeki adamdan geliyormuş meğerse. Onun parfüme, eee ama dedim yeter bu kadar.
Evrenin bana verdiği mesajı anlamıyorum, affet Tanrım.


Hepimizin bildiği bir şey bu.
Bugün tatile girdim, girdiğim için de geldim.
Yoksa, aradığım yoktu. (Ne yalan söyleyeyim.)
Önümüzdeki hafta, Denizli - İstanbul'a gitmek bir düşüncem var, gerçekleşirse en mutlusu ben olurum herhâlde.
He bir de şu konudan bahsetmedim.
Mevlana demiş ki: ''Kusursuz dost ararsan, dostsuz kalırsın.''
Doğru demiş, ben de kusurları örtmekte gece gibi oluyorum artık.
İnsanların yanlışlarından banane? Doğru sözlü olmam, insanları kırıyor.
Ben de onları pembe gözlüklerle bakıyorum.
Örneğin, Bade'ye. Kendisi hemşire, çok zengin bir çocukla tanışmış.
Enişte fena kuul görsen. Neyse ama adam gözüyle, 10 kişiyle sevişiyor.
Ona aşk denir mi? Bilemedim.
Hiçbir şey demedim, güyâ mutluymuş.
İnsanların hayatına o mini minnacık burnumu sokmuyorum, mutluyum.
Son olarak;



Diyeceklerim bu kadar.
1Şubat20onüç.

Cuma.

__________________
''Mükemmel olmamak, tek istediğim. Dünkü kendimden daha bir şey olayım yeter;
Daha yorgun, daha verimli, daha anlayışlı, daha umutlu, daha kırgın,
daha çok şarkı bilen, daha bile erken uyanan…
Mükemmel olmanın endişesinde muhteşem şeyleri kaçırmak istemem.''
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver