30 Aralık 2012, 17:12
|
#102 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: Mürekkep lekesi, kağıt kesiği dolu ellerim.
''Adım Zarîn.
Batmanlıyım.
Benden küçük yedi kardeşim var.
Ben on sekiz yaşındayım.
Annem dört sene önce öldü.
Babam hapiste.
Bazen görmeye gidiyoruz.
Aslında iki küçük kardeşim hariç hiçbirimiz gönüllü gitmiyoruz onu görmeye.
Amcama bizi özlediğini söylüyormuş babam
ama bizde annemizi özlüyoruz.
Babama bir kere böyle demiştim.
Ağlamaya başladı.
Babalar ağlamazdı.
Benim televizyonlarda gördüğüm babaların hiçbiri çocuklarının annesini öldürmüyordu.
Babalar katil değil, kahraman olurlardı.
Babamı kahraman olarak hayal edebilmek için bir daha böyle birşey söylemedim.
Annem iyi bir kadındı.
Anneler hep iyi kadınlardır.
Babamın onu öldürme sebebini bilmiyorum.
Konuyu açtığımda devamı gelmiyor çünkü.
Belki ben biraz daha büyüyünce anlatır.
İnşallah anlatır.
Annem öldüğünde kendimi hiç hissetmemiştim.
Ellerim yok gibiydi.
Ayaklarımı kesilmiş hissediyordum
Uyurken güvende değildim,
başıma bir şey geldiğinde diğer çocuklar gibi anne diye bağıramayacaktım.
Babama seslenirdim o da muhtemelen duymazdı.
Benim babam aslında iyi bir adam.
Kuşlara olan sevgimi ona borçluyum.
Ama annesizliğimide ona borçluyum.
Babam birine borçlu olmaktan nefret ederdi.
Bende babama benziyorum.
Ben Kuşları çok severim.
Uçup gittikleri yerler neresidir görmek isterim.
Bir keresinde sabah uyandığımda döşeğimin yanına bırakılmış kanatlar bulmuştum.
Elde yapılmış kanatlar.
Bahçe de kuşları izledim,
önce zıplayıp sonra kanatlarımı çırptım.
Defalarca denedim bunu ama olmadı.
Babam geldi arkamdan.
-Olmaz Zarin öyle, öyle uçamazsın dedi.
Elimden tuttu.
Kocaman bir yere gittik.
Bomboş ve kocaman bir yere.
Kanatlarımı taktım yeniden.
Babam anlattı.
-Kollarını iki yana aç ve gözlerini kapat.
Sonra olabildiğince hızlı koş.
Kendini Jiyin'in yerine koy.
(Jiyin benim beyaz güvercinimin adıydı. Adı türkçede hayat, ömür anlamına gelir)
Ve gözlerini kapadığındaki o karanlığı mavi hayal et.
Gökyüzün orası senin!
Koştum, olabildiğince hızlı koştum.
Jiyin'dim artık.
Ve masmavi bir gökyüzüm vardı.
Ben babamı çok sevdim orda.
Bana bedava bir gökyüzü verdi.
Şimdi küçükken babamla geldiğim o kocaman ve bomboş yerdeyim.
Benim bir küçüğüm olan kardeşim Lorinin matematik defterine yazıyorum bunları.
Eve dönmeden önce bu koca boşluğa sesim yettiği kadar bağıracağım.
Ama eve döndüğümde Lorin bana çok kızacak çünkü kaleminin ucunu bitirmek üzereyim.
Adım Zarîn.
On sekiz yaşındayım.
Benden küçük yedi kardeşim var.
Annem ben on dört yaşındayken öldü.
Babam hapiste.
Biz amcamlarda kalıyoruz.
Ama yengem bize bazen kötü davranıyor.
Yine de ona kızmıyorum.
Çünkü yüzünde anneme benzeyen bir şey var. Adım Zarîn.
Zarîn türkçede Feryat anlamına gelir.'' -Pia Bir yazı beni ancak bu kadar etkilerdi herhâlde, Adım Zarin. Zarin türkçe de Feryat anlamına gelir.. Ne de güzel anlatmış durumunu, okurken yüreğime dokundu resmen. Faşist insanlardan nefret ediyorum. Önyargılı insanlardan nefret ediyorum. Seçmediği bir şey için böbürlenen insanlardan nefret ediyorum. Kulaktan dolma konuşup, ezber edebiyatı yapan insanlardan nefret ediyorum. İnandığım şey kutsaldır diyip, bilgiye açık olmayan insanlardan nefret ediyorum. Ben İzmirliyim, İzmirli olmayı seçmedim. O Batman'lı o da Batmanlı olmayı seçmedi. Irk ayrımcılığı yapan insanlar, insan mı(?) diyorum sadece, susuyorum. Sonra bana siyaset yapıyorsun yok efendim Atatürkçülükten bahsediyorsun diyorlar; acıyorum. ... Neyse, konu değişiyorum, onunla konuştuk. Şok oldum, tâbi ki bu konuşmadan bir şey olacağından değil. (Yanlış anlaşılmasın.) Sadece bu kadar kolay olacağını düşünmemiştim. Ki, uzakta. Konuşmamızın da bir önemi yok. Ama çok sempatik, çok kibar. (En azından şimdilik öyle, köprüyü geçme felsefesi yapıyor, bilemem.) Dün ben mat2 çalıştım, sabaha kadar kitap okudum. İçimdeki şarkıyı susturamazsın.. Cidden öyle, çok uğraşıyorlar. Ama içimdeki şarkıyı susturamıyorlar. Hâlâ inatla gülüyorum, hâlâ inatla toparlanıyorum. Köstek olanlara gülücük atıyorum. Misâl şu an O, Haramiler - Mavi duvar'ı çalıyor; ben dinliyorum. Duvarları maviye boyadım, maviyi çok seversin.. Cansın. Her şeye rağmen iyi ki benim. İyi ki. Seneye görüşürüz. (Espriyi yapmasam olmaz, değil mi?)
__________________ ''Mükemmel olmamak, tek istediğim. Dünkü kendimden daha bir şey olayım yeter;
Daha yorgun, daha verimli, daha anlayışlı, daha umutlu, daha kırgın,
daha çok şarkı bilen, daha bile erken uyanan…
Mükemmel olmanın endişesinde muhteşem şeyleri kaçırmak istemem.'' |
| |