Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26 Ekim 2012, 10:37   #2
Çevrimdışı
Ecrin
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: İslam’da Modern Eğilimler




Bu bölümde Gibb, Müslüman modernistlerin din anlayışlarını modernize etmek adına atmış oldukları kimi hiç de düzgün ve sağlıklı olmayan adımları gözden geçirmekte ve bu türden yanlışların Hıristiyanlığın yeniden inşası sürecinde de yaşandığına dikkat çekerek, modernistlerin bu konuda ki acemice tutumlarına hoş görüyle yaklaşılması gerektiğini savunmaktadır. Kanaatimce Gibb’in asıl hedefi, İslâmcı modernistleri doğru yolar iletmek ve onlara doğru yolu göstermek değildir, zaten böyle bir şeyi düşünmek, bir Hıristiyan oryantalistten beklenemeyecek kadar saf bir tutum olur. Gibb, Müslüman modernistlerin, tıpkı Hıristiyan reformistlerinde olduğu dinlerini çağa uygun şekilde yorumlamaları fikrinden,, genel olarak, İslâm’ın Hıristiyanlığa yaklaştırılması ve Batılı değerlerle örülü bir İslâm dünyasının yaratılmasına katkı sağlamasını anlamaktadır. Bu, bir nevi ılımlı İslâm’ın yaratılmasında, bizzat İslâm’ın içerisinden bireylerin kullanılmasından başka bir şey değildir. Halbuki İslâm’ın modernize edilmesi yada reforme edilmesi düşüncesi, genel anlamda Müslümanların hayatlarına öyle veya böyle bir şekilde girmiş olan İslâm dışı unsurların ayıklanarak, dinin ilk günkü orijinalliğine dönüştürülmesi şeklinde anlaşılmalıdır. Bu ise reforme etmek değil, yeniden inşa etmek değil, binayı temelleri üzerine oturtmaktır.

Beşince bölüme “Hukuk ve Toplum” adını veren Gibb, insan zihninin tasavvuri görünüm ve mahiyetini biçimlendiren ve insan eylemlerini belirleyen tüm dini faktörlerin totaliter olmak zorunda olduğunu söyleyerek, İslâm’ı da totaliter bir din olarak nitelemektedir. Her ne kadar İslâm, insanın hürriyetleri konusunda müsamahakar olsa da, tehlikeli kabul edilebilecek bir takım düşünceler gündeme geldiğinde totaliter yönünü ortaya koyar düşüncesinde olan Gibb, ister muhafazakar ister modernist olsun, tüm İslâm araştırmacılarının bu gerçeğin farkında olduğunu söyler. Bu çerçevede İslâm’da hukuku, “insanın, bu hayta doğru davranışlarda bulunmasını ve kendisini ahrete hayatına hazırlamasını sağlayan haklar ve ödevlerin bilgisi” şeklinde tanımlayarak Gibb, İslâm hukukunun hem Tanrı’ya hem de insanlığa yönelik yerel, medeni, ekonomik ve siyasal kurumlarda olduğu gibi, namaz kılmak ve zekat vermek gibi konular da dahil olmak üzere, her türden hükmi ilişkilerin, İslâm’a özgü olduğunu, bu sebeple de doğası ve amacı itibariyle hukukun dini etiğe sıkı sıkıya bağlı olduğu tespitini yapar. İslâm hukukunun işlevini de, amelleri iyi ve kötü ölçütlerine göre sınıflandırmak olarak belirler.

Ancak dikkat çekici bir biçimde Eş’ari düşünceye benzer olarak, neyin iyi neyin kötü olduğunu sadece Tanrı’nın bilebileceğini ve iyiyi ve kötüyü belirleme otoritesinin sadece Tanrı olduğunu söyleyerek, İslâm hukukunun siyasi ve idari kurumları, ceza hukukunun büyük kısmını ve ticari faaliyetlerin büyük çoğunluğunu düzenleme alanı dışında tuttuğunu iddia eder. Bunun yanında İslâm hukukunun evlenme ve miras gibi bir takım medeni hukuka ilişkin alanlarda kesin ve değişmez ilkeler getirdiğini söyleyen Gibb, modernistlerin de özellikle medeni hukuka ilişkin alanlarda büyük problemlerle karşılaştıklarını ve bunları düzeltmek (!) ve düzenlemek adına büyük çabalar sarf etmek zorunda olduklarını söyler. mesela çok eşlilik kurumunun, İslâm’ın medeni hukuk öğretisinde önemli bir yeri olmasına karşın, modernistlerin, Batı’da yaygın olan tek-eşli evlilik ilkesine uymak adına, bu yapıyı eleştirdiklerini ve özür dileyici bir tutumla, İslâm’da yer alan bu hakikati örtbas etmeye yada dönemin şartlarıyla izah etmeye kalkıştıklarını belirtir. Bu sebeple modernistlerin, Kur’an’daki hükümlerin ve fakihlerin fetvalarının nihai ve değiştirilemez ilke ve yorumlar olmadığı üzerine ısrarla durduklarını ve bunları evrimci bir gözle bakma gayreti içerisinde olduklarını belirler.

Gibb şöyle yazmaktadır: Gerçek modernist, böylesi küçük bir budakla karşılaştı diye, sorunlarından kaçamaz. Evet Kur’an onun için de hakikat ve nihai merci olmalıdır. Fakat o, hoşuna gitmese de, bugünkü Müslüman toplumsal etikte yanlış giden bir şey olduğunun da farkındadır. Aynı zamanda, sıradan bir Batılının İslâm hakkında bildiği tek şeyin, bir Müslüman’ın dört kadınla evlenebileceği olduğunu görmek, bir Müslüman olarak hislerini deriden incitir, bir insan olarak da izzet-i nefsine çok ağır gelir; misyonerlerin, bu müşkülatlarını daha kaba bir şekilde istismar etmesi de yaralarına tuz basar. Bu durumda, kendisi için tek, evet sadece tek bir çıkış yolu olduğunu görür. İlahi kaynaklı İslâm etiğinin, en yüksek standartlara erişememesi asla söz konusu olamaz. O halde, ortaçağ fakihleri, bazı hususlarda Kur’an’ın ve İslâm’ın gerçek ruhundan sapmış olmalıdır. Bu sapmaların izi, kaynağa dek takip edilmeli ve bunlara itibar edilmemelidir. İş bitip, temizlik tamamlandığında, Kur’an’ın ve Peygamberin orijinal öğretileri, bütün safiyeti, yüceliği ve kadın-erkek ayrımı yapmadan herkese yönelik adaleti, yeniden ortaya çıkacaktır” (s.92).

Bu düşünceler içerisinde olan modernistin, dinin mükemmelliğini göstermek suretiyle, şüphe içindeki Müslümanların İslâm’a olan inançlarını tamir etmek ve Müslümanları modası geçmiş düşünce ve fikirlerden, hukukun muhafazakar lafızlarından kurtarmak şeklinde iki işlevi vardır.

Modernist İslâm savunucularının sekülaristlere karşı da savunma görevini yerine getirmeye çalıştıklarını söyleyen Gibb, modernistlerin, toplumsal davranışlar ile dini inançlar arasındaki bağı vurgulamalarını sekülaristlere karşı önemli bir artılarını olduğu kanaatindedir. Çünkü Gibb’e göre, eğer toplum reforma tabi tutulacaksa, bu dini kanallar yoluyla gerçekleştirilebilir. Gibb, modernistlerin içerden gelen baskılara karşı kendi çözümlerini üretebilecekleri konusunda kendinden emindir.

Bu bölümde modernistlerin modern dünya ile uyumlu hukuku üretecekleri konusundaki eminliğiyle, İslâm modernistlerine güvenini ortaya koymaktadır.

Kitabının son bölümüne “Dünyada İslâm” adını veren Gibb, bu bölümde modernistin, evren yorumunda modern kavramları kullanma göreviyle yükümlü olduğunu söyleyerek, modernistlerin Kur’an ve ona dayalı temel öğretilerden uzaklaşmadan, onları yeniden yorumlayacak programlar üretmeleri gerekliliğine işaret etmektedir. Nitekim günümüz dünyasında (kitap 1947 yılında yazılmıştır), modernist İslâmcıların ve hatta çağdaş İslâm düşüncesini temsil eden tüm akımların bizzat İslâm’ın içinde çıkması ve modernistlerin kendilerini Batılı düşünceyle özdeşleştirmeye çalışması, Gibb’in, modernistler konusunda kendini güven içerisinde hissetmesinin sebebidir.

Sonuç olarak Hamilton Gibb tarafından kaleme alınan ve dilimize İslam’da Modern Eğilimler adıyla tercüme edilen, 1947 yılında yazılmış Moderns Trends in Islam adlı kitap, döneminde yaşayan modernist İslam yorumlarını incelemekte ve dünyanın ve İslam’ın geleceğinde bu akımların oynadığı ve oynayacağı rolü öngörerek, bu akımlara yol gösterici olmak gibi bir amaca hizmet etmektedir. gerçektende Gibb’in kitabındaki kimi tespitleri ve geleceğe ilişkin öngörüleri doğru ve tutarlıdır. Ancak, özellikle İslam’ın reforme edilmesi düşüncesini, modernist İslamcılara pompalama gibi bir takım yan hedefleri de amaçladığı kitaptan anlaşılmaktadır. Bu zaviyeden modernist İslamcılara Gibb’in önerileri içerisinde yer alan ve çağımızda öze dönüş, İslam’ın yegane kaynağının Kur’an olduğu gibi öğretiler, İslam toplumlarında yer bulmuştur denilebilir. Hz. Muhammed’in şahsiyetine doğrudan eleştirel bir yaklaşım sergilemese de Gibb, bu kitabıyla, adeta Peygamberi devre dışı bırakma ve onun yerine bütün toplumun onayı şeklinde algıladığı icma anlayışını yerleştirme eğilimindedir. Bu anlayışın neticesi olarak, İslam toplumlarına doğru kabul ettirilebilecek olan bir takım Batılı ve harici değerlerin İslamlaşması ve Müslümanların giderek Hıristiyanlığa daha fazla benzeyen bir İslam’a inanıyor olmaları sonuçları ortaya çıkabilecektir.

Günümüzde ülkemizde özellikle son on yılda gelişen ılımlı İslam projeleri dikkate alındığında, Gibb’in ılımlı İslam vari bir öneride bulunduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver