Tekil Mesaj gösterimi
Alt 25 Eylül 2012, 18:49   #73
Çevrimdışı
Mara
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)




Anneannem doksanındaydı o zaman en çok Neşet Ertaş’ı dinlemeyi severdi, hiç rakı içmemişti, hiç aşk acısı çekmemişti ondördünde evlendirilen 10 çocuklu bir yörük kadınıydı anneannem, toprak ne demek emek ne demek yoksulluk ne demek iyi bilirdi. Ve doksanındaydı, namazında niyazında bir kadındı. Ne zaman neşet ertaş çalsa, ağlardı. Bizde kaldığı bir yaz o zaman 87sindeydi sanırım bana o bağlama çalan adamı bir çalıver yavrum derdi, ismini sorsan ‘bağlama çalan adam’ derdi, -chpye de hep altıok derdi- neyse, anneannemin incecik yaşları vardı kırışmış pamuk yüzünden akardı ne zaman dinlese, onu öyle gördüğümde bir zaman;
Insanın öz toprağındaki kadınlar nasıl ağlamışsalar o sesleri unutmuyor ruhu..
O kadınlar gözyaşlarını nasıl düşürmüşseler o topraklara o topraktan o seslerle doğuyor insan..
Ne zaman çok üzülsem, ruhum yırtılmaya yüz tutsa ardımdan hep ince bir bağlama sesi duyulması bundandır.
Yüreğimin en çok esmer çocuklarda titremesi, çorak toprakta ıslanmasi hep bundandır.
Bundandır ve anneannemin zamanında ince ince ağlayışındandır bağlamanın sesinin zaman zaman jilet gibi keskin oluşu boynumda..

bunu yazmıştım.

Sonra, ne zaman bir aşk acısı doğsa yüreğimde rakı sofralarına konuk olurdu Neşet Ertaş, ‘yazımı kışa çevirdin’ olurdu tüm eski sevgililer.


Ve ben hayattan bu kadar memnunsuzken; hayat ‘ah yalan dünya’ olurdu.


Neşet Ertaş’ı ne zaman dinlesem yanaklarımdan inen yaşlar olurdu.


İnsan olan yanlarımıza en güzel o dokunurdu.

Yani demem o ki, benim için Neşet Ertaş biraz anneannem, biraz yiten aşklarım, sitemlerim ve gözyaşlarımdı.

Hoşça kal Neşet baba, biz bu yalan dünyada biraz daha arabesk biraz daha yetim kalacağız senden sonra.

giz.

__________________
Ey iki adımlık yerküre; senin tüm arka bahçelerini gördüm ben.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver