Dedigin dogru düşmanın bile şereflisi gerek ama ben dua-beddua kısmına pek katılmıyorum dini anlamda bilgim zayıftır bu yuzden iddia boyutuna taşıyacagım bir şeyde yok yanlış bir kelam edersem buyur düzelt beni, İslam dini bagışlayıcı bir dindir, Peygamberide bagışlayıcıdır, Rabbide bagışlayıcıdır, daima kötülükten uzak durur, iyiligi emreder, bu iyiligi emretme mevzusunda benim anladıgım her anlamda iyilik dua'dan ahlak'a kadar her konuda bu yuzden bedduanın iyilikten sayıldıgını veya sayılacagını düşünmüyorum. Yazdıgın mesajlar vesilesiyle 1-2 yeni şey ögrendim tabi bunların dogrulugunuda kontrol etmek gerek bir önceki mesajımda yazdıgım gibi düşmanlarının dogru yola gelmesi için dua ettigini söylemiştim internette benim bildigim örnekten farklı bir örnekle karşılaştım ;
|
Alıntı: |
Müslümanlığı teblîğ etmek için Tâif’e gittiği zaman, câhil, putperest ve egoist Tâif halkı kendisini taşlamışlardı. Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- geri dönmüş, derin kederler içinde yürürken Cenâb-ı Hak, Cebrâîl -aleyhisselâm- ile Dağlar Meleği’ni gönderdi. Melek, ne isterse yapacağını, isterse oradaki iki dağı Tâiflilerin başına geçireceğini bildirdi. Âlemlere Rahmet Efendimiz ise:
“–Hayır, ben Cenâb-ı Hakk’ın onların neslinden sadece Allâh’a ibâdet edecek ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayacak kimseler çıkarmasını dilerim.” buyurdu. (Buhârî, Bed’ü’l-Halk, 7; Müslim, Cihâd, 111)
Tâif halkı, hicrî 9’uncu seneye kadar inançsızlıkta şiddetle di-re-nip müslümanlara pek çok zâyiât verdirdi. Nihâyet müslümanlar:
“–Yâ Rasûlallâh! Sakîf Kabîlesi’nin okları ve mızrakları bizi yaktı, perişan etti. Onlara bedduâ ediniz!” dediğinde:
“–Yâ Rabbî! Sakîf Kabîlesi’ne hidâyet nasîb eyle! Onları bize gönder!” diye niyâz etti. Duâsı neticesinde bir müddet sonra Tâif halkı, müslüman olmak üzere Medîne-i Münevvere’ye geldi. (İbn-i Hi-şâm, IV, 134; Tirmizî, Menâkıb, 73/3942)
|
Allah tüm İslam düşmanlarına, bu vatan için kötü düşünceler besleyen herkesi Allah hidayete erdirsin, müslümanlarıda ıslah etsin..