03 Eylül 2012, 14:32
|
#202 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: Zamanı yaralarla ölçen kadın.
Sonbahara İstanbul'da merhaba dedim, her zamankinden biraz daha farklıydı.
Öyle hüzün müzün hiç yok üzerimde, solan yapraklar, esen rüzgar, yağan yağmurun da pek bir önemi yok.
Vaktim olsaydı gezecektim, o hayalini kurduğum eski evlerin oralarda oturup düşünecektim ama zaman yoktu. Sanırım bundan sonra daha sık gideceğim İstanbul'a, kalabalığı sevmem ama o kalabalıkta yalnızsam eğer tadından yenmez.
Teoman'ın şarkıları geldi aklıma, '' Sokaklarda sapsarı yapraklar, mazgallarda yağmurlar. Hangi kentte bu denli acı var, başka nerede İstanbul kadar? ''
Ankara'da da belkide son 3 yılım..
Planlarımız, düşündüklerimiz, hayallerimiz gerçekleşirse eğer, gidebilirim buralardan, gidebiliriz daha doğrusu.
Daha farklı bir yıl oluyor benim için, 2012 yılıyla birlikte her şey değişecek diyordum, bu kadar çabuk değişeceğini beklemiyordum sadece.
Hatta ben 2012 doğdum bile diyebiliriz, çok farklı hissediyorum. Anlatmak istediğim çok şey var aslında, ama saklıyorum.
Hepsini anlatacağım tek bir insan var, onu bekliyorum..
..
Kendime şöyle bir raf yapayım diyorum, çünkü elimdeki kitaplar bir hayli birikti, artık sığdıramıyorum. Boydan boya büyük bir kitaplık benim işimi görecek.
Zaten sonrada çekip gitmeyecek miyim? Gideceğim.
Pek bir şey yazmak için gelmedim zaten, sadece sıkılan canımı biraz oyalamak istedim. O halde bizim Madonna'yla bitirelim bu abidik gubidik yazıyı. '' İnsanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduklarını bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense körler gibi rastgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlar. '' -martnisanmayıshazirantemmuzağustoseylül. Deh deh düldül.
__________________ If you can't measure it, it doesn't exist. |
| |