Her şeyin bir sonu var ve sevdanın da..
Bazı yaşamlar vardır ve yaşarsın , biz de yaşadık ve son vermek istedin. Ben asla seni sorgulamak yargılamak için yazmıyorum bu satırları. Bilmeni istedim ki hayata karşı başarılı bir kadınsın, bir yanın ciğer yangını iken yeniden sevebilecek bir kadınsın ve yine bilmelisin ki yeni aşk heyecan getirir devamlılık değil. Ben hayatın bir çok evresin de çok detaycı bir adam oldum detaycı ve çekilmez, bir çok varyasyonu sonucu ve gelişmeyi önceden tahmin etmeyi sevdim. Bunun için çok gece uyumadım. Bir tek şeyi hiç düşünmemiştim sensizliği. Ben bir adam olarak sana verdiğim sözden dönmemek için var gücümle gayret ettim. Kimine göre başarılı kimine göre başarısız zamanlarım olmuştur, bu hayatın getiri ve götürüleri arasın da tartışılır ama ben tartışmam ! Benim yeryüzün de sevdiklerim ve sevmediklerim vardır gerisi teferruattır. İnişli zamanlar da vardır bir hayır diyerek çıktığım zamanlar da şükretmesini asla unutmayan gülümseyen bir mizaçla sarıldım hayata. Hayat ki sen demekti sen ki yaşam demektin. Bir su gibi akarken yeni güne bir dolu umut sırtım da yüküm benden ağır iken ben bütün hafifliğim ile sana koşmayı sevmiştim. Bu yüzden kilometrelerce uzaklara göçlerim oldu göçtüğüm yerden dönüşlerim oldu. Sona en yakın olduğumuz şu an da gidişin beni üzdü mü hayır.. Her kes kendi sevdasından sorumludur, ben de kendi sevdamdan sorumlu idim ve bu sorumluluğu sonuna kadar taşıyacağım. Davalar vardır yüreksiz, kavgalar vardır süreksiz.. Kendi boşluğun da sallanmak sana kalıyor.Hiç bir zaman her şeyin çok güzel olacağına dair bir cümle çıkmadı dudaklarımdan, ilk defa güzel bir şeye merhaba demek varken gitmeyi seçmeni de anlıyorum…Hareket kabiliyetlerimizi sınarken biraz da karşımızdakini düşünmek erdemdir. Aşk ne sevgi ne sadakat en çok cesaret ister, cesaretin yoksa sana ne diyebilirim ki… Ben sevginin en yalın hali ile sevdiğimi biliyorum, sana karım diyebilmiş isem bunun ağırlığını da biliyorum. Bir şair bir şiirin de der ki “ Hoşçakalın ağız tatlarım, çayım sigaram, banyo sıram, kelepçe sıram. Parkamı, eldivenlerimi, ayakkabılarımı, saatimi ve kavgamı bırakıyorum sizlere hoşçakalın.” Ben de sevdamızı orta yer de bırakan, bir çift yüzük, bir nikah merasimi ve mutlu bir yaşamı bırakan seni bırakıyorum… Hoşça kal mavi papatyam… |