İsmail abi: Gitti işte. Niye gitti ki, yani gitmeseydi nolurdu ki ? Gitmese nolurdu ?
Ama ben onu çok sevdim.
Ne güzel gözleri vardı ama di mi, kocaman gözleri vardı.
Ben daha ona seni seviyom demeden, sevdiğimi söylemeden gitti.
Anlamış mıdır acaba benim onu sevdiğimi o ?
O yüzden mi gitti ?
Sanki öyle buram acıyor gibi ha, buram sanki çok acıyor gibi oldu şimdi.
Bu acı geçiyor mu?
Dede: Evlat, bak. Hayat zaten acılarla dolu. Tatlı taraflarıda var ama hayat genelde acı ama bu acıları yaşamak gerekiyor. Yani aslında bu acıları yaşadığın zaman zaten sen güçlü oluyorsun.
İsmail abi: Ama ben güçlü olmak istemiyom ki, ben şekerpareyi istiyom. Leyla ile Mecnun.
__________________
''Mükemmel olmamak, tek istediğim. Dünkü kendimden daha bir şey olayım yeter;
Daha yorgun, daha verimli, daha anlayışlı, daha umutlu, daha kırgın,
daha çok şarkı bilen, daha bile erken uyanan…
Mükemmel olmanın endişesinde muhteşem şeyleri kaçırmak istemem.''