çıplak ayaklı, gül benizli bir bakire
şehla bakışıyla
sırlı bakır tası koklayarak
bir yudum çekip
gecenin avusuna yaslandı
tükürdü aklında ki yasak düşünceye
mırıldayan duvar
masa örtüsünde ki ölü çiçekler
sessizliğin ölü uykusu
alnına yazılar yazıp karaladı
iç çekmeyle doldurdu göğsünün uçurumlarını
rüzgar estikçe yaladı pervazı
estikçe yaralandı
umutsuz dualar
ısırgan otları
sıtma tutan kirpikler
kadehleri çatlak sırçanın
hüzün nöbetin de şarkılar
güç bela gölgeyi ensesinden yakaladı
düşlerini okşayarak gerçeğe soydu |