01 Temmuz 2012, 22:16
|
#10 |
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: Bejan Matur'dan
Kör bir Maraş bıçağının üzerinde Bir Urartu sikkesinin taşıdığı motiflerle Şu yazılıydı: ‘İçimizdeki ve üstümüzdeki anlatılamaz olana’ I Bir şey değişmedi. Anlaşılacak bir şey yok. Sadece bedenimi kesen suyun Uzaklığına bırakabilirim kendimi. Anlamak için gitmeyi Giderken ölmeyi. Bir şey değişmedi. II Güneşin erittiği şarkı söylendi burada Ölümün tükettiği şarkı. Dağlara yürümekle anladığım dikenlerin dili Söyledi bana Gitmeliyim Gitmiş tüm kavimler gibi. Dinledim şarkısını dikenlerin Acıtmak için yaratıldıklarını bilmiyorlar. Bıraktıkları gölge kadar olduğunu hayatın, Küçük sıradan. Taşlarla konuşuyorlar Gece ay ışığıyla. Böceklerle dostluğu onların Toprağın katı yatağıyla Öldüm ben Varlığın uykusunda uyuyarak Ve bakındım Her yer kurak Her yer kurak III Uyansın buradan bir acıyla, bir gece yarısı Sürülen kavim. Kuyulardan Asma dallarından Ve utancı örten varlığından incirin Kim daha eskiydi? Kim dünyada olmanın bir gölgeyle Bir olduğunu bilir? Toprağın üzerinde ve altında yeni olmayana Diyen gümüş sikke kaç bin yıllık? Zaman hızla geçiyor sanıyordum. Yalan. Geçmiyor Birikiyor acısı kavimlerin Tarih bırakmıyor zamanı kuyusundan. Kör bir Maraş bıçağını taşlara sürtüyorlar Kan için. Sulara karışacak Ve unutulacak kan için. IV Biriktirdiği doğrudur suyun hayatı Büyüttüğü. Ama burada, Bu derin vadide kıvrılarak kaybolan nehir Götürüyor ruhunu kavimlerin. Götürüp ölümlerini denizlerin diplerinde saklıyor. Ölümlerini onların, balıklara söyletiyor Şakayıkların titrekliğine katıyor düşlerini Mercanların sabrına. Kör bir Maraş bıçağını biliyorlar bir taşla Kan için. Sulara karışacak ve unutulacak Kan için. V Gece oldu Yolu bitmemiş kavmin ürpertisi Sardı beni. Gitmeliyim. Kesilmeden önce bir kurban Konuşur Vardır söyleyeceği. Ben duydum. Eğildim ve bir kuyuda gördüm göğü Dünyaya göz olmuş kuyunun nemi Söyledi bana; İçindeki ve üstündeki anlatılamaz olan Aynıdır aslında Aynılığındandır ki Avutmaz. |
| |