Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: 4.Sınıf AÖF Girişimcilik Ders Notlari
Ü N İ T E 6 Girişimcilik faktörü, gelişmiş ülkelerin ekonomik gelişme süreçlerinde etkili olmuştur.İkinci dünya savaşından sonra Japonya’da başlayan hızlı ekonomik kalkınma hareketinin motor gücünü KOBİ’ ler oluşturmuştur.1970’ li yıllardaki kriz sonrasında yapılan çalışmalarda ABD’ nin krizden en az düzeyde etkilenen ülke olduğu görülmüştür.Bununda sebebi 60’ lı yıllardan sonra büyük şirket kurma eğiliminin, küçük işletmelerin sayılarındaki artışla yer değiştirmesidir. Gelişmiş ülkelerde girişimciliği yaratan koşullar : Genel ulusal koşullar :Gelişmiş ülkeler 21. yüzyılın başlangıcında çok derin bir ekonomik değişim geçirmektedir.Sovyetler Birliği ve Doğu Avrupa’da kominizmin çökmesi, Batı Avrupa’nın ekonomik gücünün giderek artması, Asya’da güçlü ekonomilerin ortaya çıkması, ticarette küresel birleşmelerin yaygınlaşması da yeni fırsatlar ve risklerin oluşmasına yol açmıştır. Gelişmiş ülkelerde girişimciliğin ortaya çıkışını ve gelişmesini yaratan en önemli koşullardan biri bu ülkelerin piyasa ekonomisi olgusunu benimsemeleri ve girişimcilik ruhunun temel iticisi risk alma istekliliğini arttıran başarısız olabilme özgürlüğüdür. Girişimciliği etkileyen koşullar : Finansal koşullar Ticari ve hukuki altyapı Eğitim Fiziksel altyapıya erişim Devlet politikaları ve programları Finansal koşullar :Girişimcinin kaynakları aile bireyleri, bankalar ve finans kuruluşları, devlet, sermaye piyasaları ve iş ilişkisinde beraber çalışılan işletmelerdir. ABD’de finansal destek sağlamada en önemli kuruluş Küçük İşletmeler İdaresi olarak görülmektedir. EUROTECH sermayesi ise yüksek teknolojili KOBİ’ler için risk sermayesini hedeflemekte olup, sınır ötesi yüksek teknolojili projeler geliştiren Avrupa risk sermayesi tarafından yatırım yapılmasının özendirilmesini amaçlamaktadır. Ticari ve hukuki altyapı :Genel olarak şirketlereyönelik mevzuatlarda ve çalışma yasalarında yapılan düzenlemelerle sağlanmaktadır.Bu mevzuatlar, Yeni şirket kurulması ile ilgili düzenlemeler Şirketlerin işleyişiyle ilgili düzenlemeler Rekabet yasaları Şirketlerin işçi alımları ve işçi çıkarmaları Çalışma yasaları Fikri mülkiyet haklarıyla ilgili yasal düzenlemelerdir. Fikri mülkiyet haklarının girişimciliği teşvik etmesinin en önemli unsurları, patent ve telif haklarının başarılı şekilde uygulanmasıdır. Eğitim :Araştırmalar bir işe nasıl başlanacağını bilmenin girişimci olma ihtimalini arttırdığına işaret etmektedir.ABD dünyada girişimcilik eğitiminde lider ülke olarak değerlendirilir. Fiziksel altyapıda erişim : İnkübatörler :Yeni işletmelerin beslendikleri, tehlikelere en açık oldukları kuruluş aşamasında hayatta kalabilmeleri için yardım aldıkları oluşumlardır. ABD’de inkübatörlerin amacı : İş ve istihdam yaratmak Başarılı işletmeler kurmak Yerel ve bölgesel gelişmeyi ilerletmek Yerel kaynakları yeni veya değişik girişimlere yöneltmek Girişimciliği özendirmek Ar- ge faaliyetlerini ticarileştirmek Ekonomiyi canlandırmak Vergi yaratmak Rekabet ortamını iyileştirmek Güvenli iş ortamı sağlamak Teknoparklar :Üniversiteler, araştırma laboratuvarları ve sanayi kuruluşlarının aynı ortam içinde bilim teknoloji ve ar-ge çalışmalarını geliştirdikleri, birbirleri arasında teknoloji transferine imkan tanıyan yerlerdir. İlk teknopark ABD’de Stanford Üniversity öncülüğünde kurulmuştur. Avrupa’daki inkübatörlerin kuruluş fonunun kaynakları : Avrupa Birliği fonları Ulusal fonlar Özel kuruluş ve bankalardan sağlanan kaynaklar Üniversite ve ar-ge kuruluşlarından sağlanan kaynaklar Devlet politikaları ve programları :ABD’de küçük işletme kurmak veya yönetmek isteyen bireylere profesyonel ve mali yardım sağlamak amacıyla 1953’de küçük işletmeler yönetimini (K.İ.İ ) kurmuştur. AB’de devlet yardımları için uygun bulunan maliyetler : Doğrudan yatırım (Sabit, malzeme yatırımları ) Arazi, bina, tesis, makineler.. Dolaylı yatırımlar (Teknoloji transferi, patent ve bilgi giderleri ) Dolaylı destekler (Danışmanlık hizmetleri, bilginin yaygınlaştırılması ) Gelişmekte olan ülkeleri belirleyen makro ekonomik özellikler : Kişi başına düşük gelir Dengesiz gelir dağılımı Gıda ve zorunlu ihtiyaç mallarının çok tüketilmesi Düşük tasarruf oranı Düşük yatırım oranı İşgücü başına düşük sermaye donanımıdır. Gelişmekte olan ülkelerin temel özelliklerini incelerken : Ekonomik, yapısal, demoğrafik, sosyal, siyasal özellikleri ele alınmalıdır.Genelde tarım ülkeleridir.Rekabete dayanmayan işletme yapısı temel özelliklerindendir. İktisadi kalknma :Sadece sayısal sayısal ölçütlere dayandırılmayan, gelir artışını, eğitim ve sağlık düzeylerinin yükseltilmesini, verim artışını, teknolojik gelişmeyi ve benzer bir çok faktörü kapsayan bir kavramdır.Gelişmişlik düzeyini belirleyen en önemli faktör ekonomik örgütlenmenin sağlamlığıdır. Ekonomik modelin sağlığını belirleyen faktörler : Kaynak dağılım mekanizmasının niteliği Ekonominin dışa açık olup olmaması Pazarın hacmi Mülkiyet hakları Ekonomik özgürlüklerin derecesi Girişimcilerin durumu İçe Dönük Geliştirme Stratejileri ( İthal ikameci sanayileşme ):Uluslar arası piyasalarda rekabet edilebilir bir düzeye gelinceye kadar yurtiçi üretimin, dış ticaret politikaları, çeşitli parasal ve mali araçlarla korunmasını öngörmektedir.Bu ülkelerde daha çok emek – yoğun ürünler üretilmektedir.Temel amaç ithal edilen ürünlerin ülke içinde üretilip döviz tasarrufu sağlanmasıdır. Dışa Dönük Gelişme Stratejileri ( İhracata dayalı sanayileşme ) :Ülkenin serbest dış ticaret koşullarında karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olduğu alanlarda üretim yapması öngörülmekte ve girişimciler teşvik edilmektedir.Bu stratejide temel amaç ihracatın dolayısıyla döviz gelirlerinin arttırılması için çaba harcanmaktadır. Başlıca politikaları :Gerçekçi kur, reel faiz uygulaması, kamunun ürettiği mal ve hizmetlerde reel fiyat uygulaması, ihracat kolaylıkları ve ihracat teşvikleridir. Sağlanan destekler :İhracata dönük sanayi malı üretmeye özendirmek, düşük fiyatlı alt yapı hizmeti, hızlandırılmış amortisman, dış rekabet koşulları ile ilgili bilgi aktarımı, ucuz elektrik. Piyasa Ekonomisine Dayalı Gelişme Stratejisi piyasa ekonomisi içinde ekonomik sürecin gelişimi, özel ekonomik insiyatif ve dinamizm yoluyla olur.Schumpeter modelindeki yenilikçi girişimlerin gelişmekte olan ülkelerde arttırılmasıyla aşağıda sıralanan şartların sağlanacağı kabul edilir. Uzmanlaşmanın ilerlemesi ve verimliliğin yükselmesi Teknik bilgi düzeyinin yükselmesi Yönetim ve organizasyon becerisinin artması Ürün kalitesinin iyileşmesi Ürün çeşitlenmesi Optimal kapasiteli üretim Maliyetlerin düşmesi Fiyatların düşmesi Toplum refahının yükselmesi Kaynakların etkin kullanımı Tüketici faydasının artması Gelir dağılımının iyileşmesi Özgürlükçü ve katılıcı bir ekonomik düzenin kurulması Gelişmekte olan ülkelere girişimcilerin katkıları : Geleneksel ekonomiden modern ekonomiye dönüşüm Sermaye birikiminin hızlandırılması İstihdam yaratılması Yeniliklerin yaratılmasıdır. Ü N İ T E 7 Girişimcilik ve ekonomik gelişme :Girişimcilik kavramı 1980’den sonra önem kazanmıştır.Girişimciliğe olan ilginin artmasının nedenleri 80’lerden sonra yükselen piyasa ideolojisi, teorik alanlardaki gelişmeler, uygulanan politikalarla devletler küçülmüş, ekonomik ve sosyal alanlardan çekilmiş, kâr amaçlı firmalar ve kâr amaçlı olmayan sivil toplum kuruluşları desteklenmiştir.Üniversitelerde hızla artan girişimcilik eğitimleri de konunun anlaşılır olmasına katkıda bulunmuştur. Klasik teoride girişimciliğin temelleri :Kapitalizm, malların ve hizmetlerin değişiminin tam olarak açık, kontrol edilmeyen ve tüm alıcı ve satıcıların giriş yapabildikleri bir piyasa sistemidir.Adam Smith’in Ulusların Zenginliği adlı eserinde kapitalist, temel kaynakları (toprak, işgücü, sermaye ) başarılı bir endüstriyel girişimde birleştiren mülkiyet sahibi – yöneticidir.Ekonomi biliminin temelini oluşturan kişi olarak bilinen Smith girişimci ile kapitalisti özdeşleştirmiştir. İlk kez Richard Cantillon, işadamının, emeği üretim sürecinde istihdam etme, mali sermaye tedarik etme işlevleri ile bilinmeyen gelecek karşısındaki karar alma pozisyonunu ayrı değerlendirebilmiştir.Cantillon girişimciliğin risk alma ya da üstlenme vasfını öne çıkarmıştır. Neoklasik Teoride girişimciliğin temelleri : Arz ve talebin, fiyatların serbestçe aşağı yukarı hareket edebildiği piyasalarda eşitlendiği görüşü bu teoriye dayanır. Tam rekabet piyasasının özellikleri Çok sayıda alıcı ve satıcı vardır. Tek bir alıcı veya satıcı piyasa fiyatını etkileyemez. Fiyatlar piyasanın işleyişi ile oluşmaktadır. Mallar ve hizmetler homojendir. Tüm alıcı ve satıcılar piyasadaki işlemler işlemlerden haberdardır. Yeni jenerasyon modellere bir geçiş aşaması niteliği taşıyan model Schumpeter’in Yenilikçi modelidir.Buna göre 5 temel girişimci davranışı vardır. Yeni bir malın ya da hizmetin yeni bir tipinin veya kalitesinin sürülmesi Üretimin yeni bir tekniğinin uygulanması Yeni bir pazarın oluşturulması Endüstrinin yeniden yapılandırılması Yeni bir hammadde veya yarı mamul kaynağının bulunması Schumpeter’e göre girişimci; yenilik yaptığı sürece girişimcilik sıfatını korur. Girişimciliğin ekonomik gelişmedeki rolü :Girişimcilik istihdam ve refah artışı yaratmakta, büyümeyi hızlandırmakta, verimliliği artırmakta ve yeni iş olanakları yaratmaktadır. Geleneksel Ekonomik Gelişme Modeli : Büyük ölçekli işletmelere odaklanmıştır. Bunların ekonominin gerçek lokomotifi olduğunu varsayarlar. Ulusal koşulların etkisinden kaygılıdırlar. Politika düzeyindeki sonuçları ise işletmelerin gelişebileceği ekonomik koşulların yaratılmasıdır. Büyük ölçekli işletmeler ( Birincil Ekonomi ) Sosyal kültürel yapı-àGenel ulusal altyapı koşulları Ulusal Ekonomik Gelişme Küçük ve Orta ölçekli işl. ( İkincil Ekonomiler ) Girişimciliğin yeri ikincil ekonomi olarak adlandırılmış olan bölümdedir.Buradaki küçük ve orta ölçekli işletmelerin birincil ekonomi olarak adlandırılan büyük ölçekli işletmelere mal ve hizmet sağlayan destekleyici faaliyetler yürüten işletmeler oldukları varsayılmaktadır. Girişimciliğe Dayalı Ekonomik Gelişme Modeli : Gelenekselin ihmal ettiği alt yapı koşullarını içerir.Bunlar girişimcilik eğitimi, başlangıç sermayesidir.İkincisi fırsatları görebilme ve girişimcilik faaliyetlerinin düzeyidir.Daha sonra girişimcilik fırsatları ve kapasitesi arasındaki ilişki yeni işletme kuruluşlarını artıracaktır. Genel Ulusal Altyapı Koşulları Girişimciliği Etkileyen Altyapı Koşulları Dışa Açıklık Finansal koşullar Devlet Devlet politika ve programları Yönetim Eğitim ve öğretim Teknoloji, Ar – ge Ar – ge transferleri Altyapı Kültürel ve sosyal Finansal Piyasalar Ticari ve hukuki altyapı İşgücü piyasaları İç piyasanın açıklığı Kurumlar Fiziksel altyapıya erişim normları İşletme dinamikleri Girişimcilik kapasitesi Ulusal ekonomik gelişme İşletme kuruluşları Yetenekler GSMH İşletme genişlemeleri Motivasyon İstihdam İşletme ölümleri Anlaşmalar Ü N İ T E 8 Türkiye‘ de girişimciliğin tarihsel süreci :1929 Dünya Ekonomik krizi ile birlikte klasik liberal paradigmanın çökmesi ile Türkiye Cumhuriyet’ inin de politikasının değiştiğini görürüz.Bu yıllarda iktisadi devlet teşekkülleri art arda kurulmaya ve devletçi politikalar devreye sokulmaya başlamıştır.Aynı zamanda ithal ikame politikası 1950 ile 60 arasında kısmi libaralleşme uygulamalarına rağmen, varlığını sürdürmüş ve 1961 yılından itibaren resmi kalkınma politikası olarak kabul edilmiş ve 24 ocak 1980’ e kadar devam etmiştir.Bazı dönemlerde sıkı bir şekilde uygulanan ithal ikame politikasının çok uzun sürmesi girişimciliğin, ekonomik değerlerinin yaratılmasında büyük katkı sağlayan gerçek girişimciliğin istenilen seviyelerde geliştirilememesinde en önemli etken olmuştur.Türkiye’ de girişimciliğin geliştirilmesi konusunda; İstikrarın sağlanması çok önemlidir. Girişimciliğin etiği uzun vadede çok önemlidir. Gerçek girişimcilerin işletmelerin başına geçmesinin sağlanması için parasal kaynak sağlanmalıdır. Türk girişimciliğinin darboğazları ve çözüm önerileri : Fizibilite çalışmalarının yetersizliği ve sonuçları Devlet kendisine sunulan bir yatırım projesinin fizibilite raporunu onayladığında, bu projenin uygulanabilirliği ve kârlılık açısından değerlendirilmesi, devletin değil, projenin mali külfetine katlanan rizikoya giren girişimcinin kendi meselesidir.devlet, projeyi belirlediği amaçlara veya ölçütlere uygun olup olmadığı açısından değerlendirir.Onayını buna dayanarak sunulan projeye teşvik sağlayıp sağlamayacağını da bu ölçütlere göre belirler.Bu ölçütler uygulanabilirlik ve kârlılıktan çok ihracata yönelik olup olmadığı, emek veya sermaye yoğun olduğu, geri kalmış bölgelerin kalkınmışlığına katkı gibi makro seviyedeki hedefleri ve çevre kirliliği, sağlık, flora ve faunanın korunması gibi konuları kapsar. Piyasa araştırması Fazla masraf gerektirmeyen, fakat çok dikkatli gözlem ve analizlere dayanan bir faaliyettir.Yatırımı yapmadan önce yeterli, önünü görebilecek bir piyasa araştırması yapmak veya bunun için gerekli harcamalara katlanamayacaksa yatırımdan vazgeçmektedir.Girişimler, daha önce başkaları tarafından toplanan bilgileri ifade eden ikincil verileri kullanabilirler.Bunlar, yurtdışında büyükelçilikler, konsolosluklar, ve ticaret ateşelikleri, DİE, DPT, KOSGEB, İGEME, Bakanlıklar, Üniversiteler, Türkiye Ticaret ve Sanayi Odaları, TOBB, Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği, SİAD, GİAD…gibi. Finansman sorunu Türkiye’ de girişimcilerin sorunları konusunda yapılan çalışmalarda birinci sırada gelmektedir.Türkiye’ de dağıtılan kredilerin sadece % 5’ ini küçük ve orta boy işletmelere tahsis edildiği, ABD ve Almanya’ da % 35, Japonya’ da % 50 yi bulduğu bilinmektedir. Yenilik ( innovasyon ) ve girişimcilik Girişimcilerimizin karşılaştıkları önemli dar boğazlardan biriside, yenilikler konusu ile ilgilidir.Küçük ve orta ölçekli işletmelerin büyük işletmelerle mücadelesi, onların ürettikleri ürünleri üreterek değil, tam tersine onların üretmediklerini yaparak yürütülmelidir.Büyük işletmelerle mücadelede, ancak mücadele küçüğün üstün olduğu alanlara kaydırılabilirse başarılı olur.Küçük işletmelerin ise en önemli üstünlüğü esneklikleridir. Zamanlama da çok önemlidir.Tam zamanında piyasaya çıkabilmek, piyasa boşluğunu mevcut ve potansiyel rakiplerden önce doldurmak yenilikler ( innovasyon )konusunda başarılı olmanın ilk ve önemli şartıdır.Yenilik yaratmada en önemli başarı unsurunun, talebin ve piyasaların izlenmesi olduğu unutulmamalıdır. İşletmenin yenilikler konusunda yaratıcı gücün artırabilmek için ; Üretken bir ortam yaratılmalı, teşvik ve ödüllendirme yapılmalıdır. Yeniliklerin sürekliliği sağlamanın ve büyümenin gerekli şartı olarak algılanmalıdır. Yenilik için kriz durumu teşvik aracı olmalıdır.Kriz dönemleri değerlendirilmelidir. Yeniliklerin çoğu taklit ile başlar ama taklitçilik kopyacılığa dönüşmemelidir.( Japonya’ nın 1950’ li yılları başarılı bir örnektir.) Katma değer ve girişimcilik Girişimciliğin sürekli olarak arayış içinde olması gereken bir konu da katma değeri daha yüksek olan ürünlere olan ürünlere, katma değeri daha yüksek olan piyasalara, katma değeri daha yüksek tedarik, üretim, pazarlama, finansman ve yönetim uygulamalarına kayma zorunluluğudur. İstikrarlı büyümenin yolu katma değer yaratmaktan diğer bir ifade ile katma değeri yüksek ürünleri üretmekten geçiyor.Girişimci sadece pazarlayabildiğini üretip satan ve dolayısıyla gözü sürekli olarak bir projektör gibi piyasaları tarayan kişi değil aynı zamanda sürekli olarak katma değerini artıran kişidir. Ortaklık ve Türk girişimciliği Ortaklık durumundaki işletmelerin büyük çoğunluğu, kurucudan çocuklara intikal eden aile şirketleridir.Aile dışından, biri biriyle akrabalık ve hemşerilik ilişkisi bulunmayan insanlar, sırf ekonomik çıkarları için bri araya gelip ortaklık kuramamaktadır.60 ve 70 li yıllardaki işçi şirketlerinin başarısız olmasının nedeni hemşerilik ilişkisini ekonomik çıkarlarının önünde tutmaları, sahipsizlik ve işi başlatan kişilerin yeterli girişimcilik niteliklerine sahip olmamalarıdır.Ortakların ortak şekilde girişimde bulunmasının ana nedeni, kendi kişisel ekoomik çıkarları olmalıdır. Türk girişimciliğinde bilgilendirme ( Enformasyon ) Girişimcilik ile küçük ve orta işletmeler bazındaki en önemli darbogaz, alınan kararların nicelik ve itelik olarak yaterli bilgiye dayandırılamamasıdır.Bu işletmelerde yönetimin bilgi ihtiyacının karşılanamamasıdır. Türk girişimciliğinin sorunlarına çözüm önerileri getirmek Genellikle girişimcilerimizin vergi vermekte çok isteksiz davranmalarına karşılık sübvansiyon konusunda oldukça istekli oldukları bir gerçektir.Bu ise uzun vadede hem çalışanların motivasyonunu azaltmakta ham de ahlaki açıdan insanların bozulmasına yol açarak daha büyük sorunların ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Türkiye’ de girişimcilik ve vergi sistemi Vergi sadece bir gelir toplama aracı olarak değil, ekonomik ve sosyal sonuçları da dikkate alınarak değerlendirilmelidir.Güdülen vergi politikalarının bütçeye katkıları yanında, ekonomik etkinlik ve rekabet düzeni üzerindeki sonuçları da dikkate alınmalıdır.Ayrıca vergi sistemi bağımsız bir iş kurmayı özendirici bir nitelik taşımalıdır. Türkiye’ deki işletmeleri büyüklüğüne göre tanımak 1 )Aile bireylerinin çalıştığı, ücretli işçinin istihdam edilmediği işletmeler Esnekliği çok yüksektir. Piyasalara girip doğrudan müşteri ile ilişki kuramamakta tüccarla karşı karşıya kalmaktadır. Kooperatifleşme konsunda büyük bir potansiyel vardır. 2 )Küçük ve orta 1 – 9 personel Çok fazla atıl kapasite mevcuttur. Fason üretim sistemlerinin geliştirilmesi konusunda büyük bir potansiyele sahiptir. 3 )Küçük ve orta 10 – 49 personel Yan sanayi olma konusundaki potansiyeli yüksektir. JV ( ortak yatırım ) ve fason imalat konusunda ihracata yönlendirilebilir. İşletme sahipleri işin başından kolay ayrılamaz.Vergi sigorta gibi işler için ayrılması sorun yaratır. Büyüme tutukusu belirgindir.Bu tutkunun disipline edilmesi sürekliliği açısından önemlidir. 4 )Küçük ve orta 50 – 200 personel İşletmelerde işletme performansı, kâr yanında, ihracat hacmi, katma değer, ödenen vergi miktarı gibi değişik alanları içerecek şekilde belirlenmelidir. Mümkün olduğunca ihracata yönlendirilmelidir. Savunma sanayine yan sanayi olma potansiyeli oldukça büyüktür. Yabancı dil bilme ihtiyacını acil bir şekilde duymaktadır. İşletmenin tanıtım faaliyetleri önem kazanmaktadır. İşletme sahibi girişimci ve yönetici olarak zaman fukarası olmuştur. Kurumsallaşmanın kaçınılmaz hale geldiği kritik büyüme aşaması da bu devrede ortaya çıkar.Bu konuda önlemler alınmalıdır. Küçük ve orta sanayide başlıca sorunlar Piyasalar olmak üzere çeşitli konularda bilgi eksikliği Devlet bürokrasisindeki anti- girişimci iklim ve mevzuat tıkanıklıkları, gecikme, zaman kaybı gibi sorunlar Girişimciliğin para sahipliğinden kabiliyet ve nitelikişi olması Etkin bir sermaye piyasanın ve bankacılık sisteminin varlığı gereklidir. Risk sermayesinin ülkemiz şartlarına uyarlanarak geliştirilmesi gerekir. Girişimcilerimize finansman imkanları sağlanmalıdır. Okullarda gençlerimize olumlu çekici bir girişimcilik imajı yaratılması gerekmektedir. |