Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Bir şehre girdim. Ayaklarım uzun yolların yorgunluğunu taşıyordu. Sözcüklerimin hepsini heybeme doldurup sustum. Kan kusup yoksunluğumu kimseye aşikâr etmedim. Sözlerimi seçip seçip attım, kalbimin kuytu köşelerine.
Şimdi bir şehre giriyorum, bin şehri terk etmiş bir deli derviş olarak. Her şehirden tozlar taşıyorum üzerimde. Silkelendikçe çıkmayan, çırptıkça daha derine gömülen tozlar.
Hiçbir hüzün karşılıksız değildir. Ve her şehir bir mecburiyettir. Girersiniz sokaklarında dolaşırsınız, onunla ilgili rüyalar görürsünüz. Tozlarını yutarsınız. Kalbinizi kırar bir parçasını içine bırakırsınız. Sonra çıkıp gidersiniz. Ardından bir rüzgâr eser ve size bir parça anı bırakır, bir parça kalbinizin derinliklerine işlenmiş bir anı.
Ve her şehir bir yankıdır geçmişten geleceğe. Her şehir, diğer şehirlerden başka bir ruhun, başka bir karakterin kendisidir. Her şehir aslında bir insandır. Bir şehri anlamak, bir insanı anlamak kadar zordur.
Ve ben malayani derviş, binlerce şehir gördükten sonra, yeni bir şehre giriyorum. Günlerdir susuz, günlerdir açım. Düşler kadar büyük bir yolun kenarından geçip geliyorum. Ardına düştüğüm düşün düşmanıyım. Yeni bir şehre giriyorum; yıkmak için!
Beni hiçbir şehir reddetmek istemez, Bense hiçbir şehri isteyerek yıkmam.
Ben şehre girerim, şehri çok severim. Şehrin beni sevmesini beklerim. Şehir beni sever, şehrin sevgisi önce beni zehirler; dönüşüm başlar. Zehir tüm vücuda yayıldığında ben şehrin heyulası olmaya başlarım.
Birbirimizi, birbirimize o kadar ait hissetmeye başlarız ki şehir bilinmez bir yıkıma doğru gider. Yıkılır gözlerimin önünde saraylar, köşkler, çeşmeler; yıkılır şehrin umuda uzanmış minareleri.
Bir şehre girdiğim gibi çıkmam hiçbir zaman, ne şehir ne ben kalırım.
Şehri terk etme vakti geldiğinde, yıkılmış bir şehrin tozları kalır hain bir rüzgârın savurmasıyla omuzlarımda. Ve ben kalbimin bir parçasını varlığımla yaktığım şehrin surlarından usulca ayrılırım. Lakin her ayrılık bir yıkımdır ve her yıkımdan sonra şehir yeniden kurulur. Eskinin temelleri üzerine yeni bir şehir.
Ama ben, malayani dervişin kırık kalbi hep kanar.
Usulca çıktığım şehirlerden sonra usulca başka şehirlerin sokaklarına dalarım. Ben, şehirlerin kıyametiyim sevgi dolu.
İzzet Koçak