Yasaktın sen bana yasak... Yasak...
Bilmezdim; kalbinde biri varken insanın, bir başkası da uğrayabilirmiş geçerken... "Bir arkadaşa bakıp" çıkabilirmiş hemen.Ama sen hiç çıkmadın oradan. Sahi hiç söylemedim değil mi?
Bilmezdim; bir başkası için atarken kalp bir başkası durdurabilirmiş bilmeden. Başkasının kollarında, yollarında, hikayesindeykenben, ilk defa bir başkası için değişebilirmiş yürüdüğüm tüm yollar.Hayat adildir, almak için verir. Ne alabildim sendekini, ne verebildim sana bende bekleyeni. Öylece durdum. 88 Şubatında, kışta, soğukta, sinemada...
Bilmedim; aşkta zor olanın yalan söylememek değil, gerçeği gizleyememek olduğunu. Tabii ki anlaşıldı her şey. Önce parmağımdaki yüzük çıktı, sonra kalbimdeki izi. Tam iki yıl geçmişti aradan.Yine gittim o sokağa, ne sinema kalmıştı artık orada, ne de kızıl saçlarından tutabileceğim bir ara...
Yıllar sonra bir yaz gecesi, güneyin en dibinde bir sahilde rastladım sana. Sen de beni hatırlarsın sandım tüm saflığımla. Tam yaklaşıp ateşini verirmisin, kalbimi yakacağım diyecekken farkettim, benim parmağımda olmayanın artık senin parmağında olduğunu. Bir yabancı gibi bakınca sen bana, anladım ki olmadığım şey olduğunu sanmak, kendisini aldatmasıymış insanın.
Artık kalbimde hiç bir acı yok.Çünkü öğrendim; kalbini acıtacak bir aşk bile bulamıyorsan, asıl sen çekiyorsundur aşk acısını. Şimdi ne kalbimi yakmak için biri var, ne de yanmak için atan bir sonum. Sadece üşüyorum, anlıyormusun?
"Kime dokunsam seni okşadım."
"Aşk sahnedeyken AYRILIK kuliste bekler"
"Gitsem kalmalar saldırıyor, kalsam gitmeler çağırıyor...Biz ayrılıkla evliyiz!"
"Ezberimde kalan kadar şiirsin bundan böyle ve anılarımda kalan kadar aşk."
Kahraman TAZEOĞLU