Hayata sarılmak
Gün gelir anlamını kaybeder herşey.
Ne yarına dair bir umut vardır içinizde, ne de düne ait bir hatıra.
Kocaman bir Dünya ve bu Dünya da yalnız bir siz. Gitmek istersin bir yerlere ama belirleyemezsin yönünü. Ya da içini dökmek istersin birilerine ama ne konuşacağını bilemezsin.
Bilirsin bir şeyler eksıktir olması gerekenden ama adını koyamazsın. Hani için ezilirken açlıktan bir şey yiyememek gibi. Kavrulurken susuzluktan bir şey içememek gibi.
Bakarken aynadaki görüntüne "bu ben miyim" diye sorarsın kendine.
Sahte bir tebessüm eklemeye çalışırken yüzüne, anlamsız ve ışıksız bakan gözlerinin bu tebessüme hiç uymadığını fark edersin. Sahte tebessüm yerine, acı gülümsemeyi seyredersin bir müddet.
Sonra telkinler başlar.
-Hayır, bu ben değilim. Ben bu kadar zayıf olamam...
Ayağa kalkıp dik durmalıdır.
Derin bir nefes alınmalı; Hayata karşı, insanlara karşı,yaşanacaklara karşı göğüs germelidir..
.
Ayağa kalkabilenler, derin nefes alabilenler hayata devam edenlerdir.
Hayata devam edenlerin içerisindedir.
Diğerleri ise, kocaman dünyalarında yalnız ve aynaları ile baş başa kalanlardır.
alıntı.
__________________ Rüzgarda savruk, Başına buyruk ~ |