Cevap: Fazıl Say'a Hapis İstemi...
Bizim dinimiz ' hoşgörü ' dinidir. Herkes kendinden mükelleftir, ve dini inancıda kendine dir. İnanır yada inanmaz, bunda bir zorlama yapılamaz.
Sonuçta herkesin kendine ait bir amel defteriyle ahiret gününe çıkacaktır. Sevaplarıyla yada günahlarıyla.
Kaldı ki zaten Peygamber efendimiz din hakkında hiç bir zorlamada bulunmadı, islamiyeti en güzel biçimiyle açık bir dille anlattı. Ve inanlar inandı, inanmayanlarsa inanmadı.
Herkes kendine mükellef dedimse de bir ayeti kerimeyi de aşşağılayıcı bir uslubta kullanamaz. Kuranda yazılan birşeyi de inkar etme gibi bir durumda yoktur. Kaldı ki bunun özgürlükle de bir alakası da yoktur.
Ben küçük çaplı araştırma yaptım evimde ki tefsir kitaplarından, ve internetten. Gerçi biliyordum da, fazla bilgi sahibi olmak için araştırdım.
Sizler de araştırıp oğrenebilirsiniz.
Gel gelelim Fazıl beyin şu ithamıma; 'Irmaklarindan saraplar akacak diyorsun,cenneti ala meyhane midir?her muminine 2 huri verecegim diyosun,cenneti ala kerhane midir?''
Bahsedilen ayet şudur; Allah'a karşı gelmekten sakınanlara söz verilen cennet şöyledir; Orada temiz su ırmakları, tadı bozulmayan süt ırmakları, içenlere zevk veren şarap ırmakları, süzme bal ırmakları vardır. Onlara orada her türlü ürün ve Rabbinden mağfiret vardır. Bunların durumu, ateşle temelli kalan ve bağırsaklarını parça parça edecek kaynar su içirilen kimselerin durumu gibi olur mu?
Muhammet suresi 15. ayet.
Ve diğer bir ayet İşte bildirilen rızık ve meyveler onlaradır. Nimet cennetlerinde, karşılıklı tahtlar üzerinde kendilerine kiram edilmiştir.
Başağrısı vermeyen, sarhoş etmeyen, içenlere zevk bahşeden bembeyaz bir kaynaktan doldurulmuş kadehler sunulur.
Saffat suresi 41,47. ayet
Açık ve belli zaten, 2 ayetin tefsirine gelince;
Cennetin tavsifine gelince, onun tavsifi sizin duyduğunuz misallere benzer durumlardan çok daha gariptir. Orada tadi ve kokusu değişmeyen su ırmakları vardır.
Uzun süre beklediği halde tadı bozulmayan ve dünya sütüne benzemeyen saf sütler vardır. Orada içen, herkese lezzet veren, şarap ırmakları vardır. ''Onda ne bir gaile vardir ne de şarhoş olurlar'' Cennette murdarlıktan, pisliklerden arınmış saf bal ırmakları da vardır.
Etraflarında pınarlar halinde akmakta olan içkiler dolaştırılır. Içenlere zevk veren bembeyaz içklerdir bunlar. Dünya içkilerine benzemez, İçenleri sarhoş edipte arbedeye sürüklemez. Kusuntu vermez, Hayvani şehveti harekete geçirmez. Ahiret içkisini içenler boş sözler konuşmaz, sarhoş olmaz ve laubalilik yapmazlar.
Ahiret içkisi fesat ve nefsin helâki, akıl ve malın ziyanı yoktur. Şahsiyetin zedelenmesi söz konusu değildir. Onu içenlerin akılları başlarından gitmez, şarhoş olmazlar.
Benim anlamadığım nokta şudur ki;
Cennet ve cehennemi, dünyada ki nimetlerle yada hallerle nasıl bir kıyaslama yapılabiliniyor? Anlayamıyorum bunu. Cennet ve cehennemi hayal edemeyeceğimiz ve aklımızın idrak edemeceği güzelliklerle yada cirkinliklerle dolu. Bizim bunu hayalle veyahut aklımızın ıdrak etme gibi bir durum olsaydı zaten hepimiz cennete koşma yolunda amel defterlerimiz iyiliklerle dolu olurdu. Ve bu dünya da oluş sebebimiz de olmazdı.
Fazla uzatmadan huriler konusuna da değinmek istiyoum.
Evet bizlere huriler ve gılmanlar verilecek. Ama cennette zaten kıskanlık, haset, gıybet vs. kötü duygular olmayacak. Biz sadece Allah'ı zikredip, tesbih edeceğiz.
Bu konuyu da sizler araştırabilirsiniz. Ama güvenilir kitaplardan temennisiyle.
Umarım açıklayıcı olmuşumdur. Her bilgi yeni bir ufka yöneliştir. |