Ortada avlanmış bir geyik var, paylaşmayı bekleyen
ormanın diğer sakinleri etrafında.
Ormanlar Kralı Aslan emir buyurmuş; "birisi şu avı bölüştürsün." Kurt fırlamış ve kısa sürede parçalara ayırmış geyiği. Ve neredeyse tartılmış gibi, eşit dağıtıma başlamış. Tavşan, fil, zürafa paylarına düşenden daha bir lokma bile almamışken, Ormanlar Kralı Aslan kükremiş, ve bir pençede yere yıkıvermiş kurdu.
Kanlar içinde can çekişirken kurt, tekrar kükremiş kral; "birisi gelsin adam gibi bölüştürsün şunu" demiş. Bu kez tilki
kendinden emin bir tavırla öne doğru çıkıp, beklemeden, toplayıp etleri, geyiğin başından başlayıp gövdesinin tamamına yakınını Aslan'ın önüne atmış. Selam verdikten sonra kralına, "geri kalanını biz nacizane kulların paylaşırız" diye mırıldanmış.
Keyfi yerine gelmiş Aslan’ın. Takdir dolu bir bakışla "aferin. Sen nereden öğredin bu sosyal adaleti" deyince, tilki yerde yaralı, can çekişen kanlar içindeki kurdu İşaret ederek, "yerde yatandan efendim" diye cevap vermiş.
Şike Yasası konusunda Cumhurbaşkanı Gül'e alkış tutan Şamil Tayyar'ın, "altındaki imza Başbakan'a aittir" denince, nasıl tornistan ettiğini görüp aklıma düştü. Ne yapsın Şamil? Kendisini çok bağlamıştı; "Tek güç Recep Tayyip Erdoğan'dır. Oylamaya girmeyeceğim" diyerek, işin içinden sıyrılmaya çalışıyor. Daha önce "yerde yatanlardan" dersini almış görünüyor.
Ama yine de Şamil'i kutlamak gerekiyor. Hiç olmazsa Mehmet Metiner gibi, "ben böyle demek istememiştim", "yanlış anlaşıldım" tarzı kulak ve gözümüze küfreden ve herkesi aptal yerine koyan bir tavır sergilemedi. Görüşünde ısrar ediyor ve "yanılmış olmayı çok isterim" diyor.
İşte biz de AKP'nin ustaca yönettiği "gündem saptırma" operasyonlarından birine takıldık. Bağışlayın, bir de söylemeden geçemeyeceğim bir konu var: Şu "Fetullah Gülen Cemaati ile AKP'nin arasının açıldığı" türü haber ve yorumlar. Buna inanan arkadaşlar, atamalara bir bakarlarsa, iç içe geçmişliği görecekler. Ayrıca tut ki öyle oldu. Bu ne yargıdaki, ne de bürokrasideki kadrolaşmaya çare. "Biz yıkamıyoruz, bekleyelim yıkılsınlar" mantığını, anlamakta güçlük çekiyorum. Ve yine tut ki öyle oldu.
Muhalefet neye, ne kadar hazır onu bilmiyoruz.
Tayfun Talipoğlu